Cuma akşamı Amasra’dan gelen acı haber Türkiye’nin yüreğini dağladı, gözyaşları sel oldu.

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait ocakta  grizu patlaması sonucu 40 emekçi yaşamını yitirdi, 11 madenci yaralandı. Yıllarca kazma salladıkları yerin 350 metre altındaki ocak ekmek parası peşindeki garibanların mezarı oldu. 58 madencinin göçükten kurtarılması kara günün tesellisiydi.

13 Mayıs 2014’te Soma’da 301 madencinin hayatını kaybettiği  Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük iş kazasının ardından, 8 yıl sonra 14 Ekim 2022’de gerçekleşen Amasra faciası kara gün olarak tarihte yerini aldı.

Ocak ve hastane önünde bekleyen ailelerin umudu her geçen saat sonunda acıya dönüştü. Kimi kocasını, kimi babasını, kimi dayısını, kimi amcasını kaybetti. Akşam mesaisi için eşi ve yakınları tarafından “Uğur ola” diyerek ocağa gönderilen emekçiler “geçmiş olsun” sözleriyle karşılanmadan evlerine, sevdiklerine, eşleri ve çocuğuna kavuşamadı. Her ocağa indiğinde ölüm kaygısı yaşayan madenciler, mesaileri bitip evlerine ulaştığında derin “oh” çekerler. 40 madenci bu kez “oh” diyemeyerek göç etti fani dünyadan.  

Soma’da, Zonguldak’ta, Amasra’da, Kütahya’da ve diğer bölgelerde dede, baba ve oğula zincirleme olarak geçen çileli meslektir madencilik. Dünyanın en zor ve saygı duyulan mesleğini yerine getirirler. Bir avuç kömür için can verirler. Salt Zonguldak ve çevre illerde bugüne dek yaşamını yitiren 5 bin emekçi gibi…  

Devlete ait kurumlarda sendikalı ve toplu sözleşmeli olmalarından ötürü ücretleri özel sektörde çalışan meslektaşlarına göre iyi sayılır. Lakin, çoğu kaçak ve iş güvenliğinin yetersiz olduğu özel sektörde ter akıtan emekçiler için aynı durum geçerli değil. Çoğunluğu sosyal güvenceden ve kayıt dışı çok düşük ücretle çalışıyor.

Aşırı kar isteği, az işçi ile fazla üretim, madenlerin özel sektöre kiralanması ocakları emekçiye mezara dönüştürüyor. İmzaladığımız Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 167 ve 176 sayılı iş güvenliğine ilişkin sözleşmeler ne denli uygulanıyor maden ocaklarında, özellikle özel sektörde? 

Önlemlerin alındığı, denetimlerin aksatılmadığı devlet kurumlarında canlar alan iş cinayetlerinin neden meydana geldiği kamuoyuna iyice anlatılmalı. Artık emekçiler ölmesin, eşler dul çocuklar yetim kalmasın.

Yetkililerin açıklamasını yapıp bölgeden ayrılmasıyla  “Ateş düştüğü yeri yakar” misali acılarıyla baş başa kalacak o aileler. İçlerine kor gibi düşen giderilemez acıyı yaşamları boyunca yüreğinde taşıyacaklar. Tıpkı Soma’daki, Ermenek’teki, Zonguldak’taki yaslı aileler gibi.