Zamlar yağmur gibi yağarken, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı mayıs ayı enflasyon oranı herkesi şaşırttı.
TÜİK, mayıs ayı TÜFE verisini piyasa beklentilerinin çok altında yüzde 1.53 olarak duyurdu. Memur maaşı ile emekli aylıklarına yapılacak zamda esas alınan 6 aylık TÜFE oranı beş aylık süreçte yüzde 15.10 oldu. 3 Temmuz’da açıklanacak haziran ayı enflasyon oranı ile milyonlarca dar ve sabit gelirliye temmuzda verilecek zam netleşecek.
Mayıs ayı enflasyonun yüzde 1.53 çıkması, yoğun şekilde eleştirilen TÜİK’i yeniden hedef tahtasına oturttu. Tartışmalı verileri ile kamuoyunda kuruma karşı olan bakış açıları iyiden iyiye grileşti. Zira, alışverişe giden memur, işçi, emekli, dul, yetim, esnaf ve çiftçi cebinden çıkan para ile TÜİK’in açıkladığı enflasyon verisi arasında derin fark bulunmasına isyan ediyor, inandırıcı bulmuyor.
Her yıl aralık, mayıs ve haziran aylarına ilişkin açıklanan TÜFE oranları piyasa beklentilerinin oldukça altında kalıyor. Emekli ve memura ocak ile temmuzda verilen zam tutarları da hali ile düşük oluyor. Siyasi irade temsilcileri düşük çıkan verilere övgüler düzerek, “enflasyon gerilemeye başladı” diye açıklamada bulunuyor. Oysa, halk bu açıklamalara itibar etmiyor. Çünkü çarşı- pazarda yaptığı harcamaların, cebinden çıkan paranın övünülen verilerin çok üzerinde olduğunu biliyor.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), yargı kararına karşın TÜİK’in enflasyon hesaplamasındaki madde sepetinin gizlenmesine yönelik eylemlerini sürdürüyor. DİSK, TÜİK’in enflasyon hesaplamasında kullandığı madde fiyatı listesini açıklamamasına karşı açtığı davayı kazanmıştı. Buna rağmen TÜİK listeyi gizliyor.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptığı açıklamada, TÜİK’in enflasyonu düşük göstererek halkın ekmeği ile oynadığını, hükümetin hedefi tutturmak için enflasyonda fren yaptığını savundu. Sahi, neden yargı kararına uymaz TÜİK. Açıklayın o listeyi herkesin kafasındaki kuşkular savuşsun.
TÜİK’in haziran ayı TÜFE oranının yüzde 1.5-1.6 arasında olacağı ekonomistler tarafından dile getiriliyor. Eğer iddialar gerçekleşirse ocak-temmuz dönemini kapsayan 6 aylık süreçte TÜFE oranı yüzde 16.5-17 düzeyinde olur. Bu durumda SSK ve Bağ-Kur emekli, dul ve yetim aylığına bu oranda zam yapılır. Memur maaşı ile memur emekli aylığına toplu sözleşmeden ötürü temmuzda yüzde 15 dolayında artış yansıtılır.
Temel ürünlerin yanına yaklaşılmayan yüksek fiyatları “cayır cayır” her yeri yakarken, yüzde 15,16,17 gibi son derece yetersiz zamlar garibanların hangi derdine çare olur, yüzünü güldürür Allah aşkına. Görünen o ki 17 milyona yakın emekli, dul, yetim ile 3 milyona yakın memur, seyyanen zam veya gönenç payı verilmezse temmuzda da düşük zam almayı sürdürecek . Zaten onlar yıllardır komik zamlara abone oldu. Bir türlü insanca geçinebilecekleri, yaşayabilecekleri artışı alamıyor, hep maddi sorunlarla boğuşuyorlar.
Asgari ücretliye, memur ve emeklinin bir tık üzerinde zam verilse bile, hayat pahalılığı ücretleri hızla kemiriyor. 10 milyona yakın emekçi asgari ücrete temmuzda ara zam beklentisini koruyor. Lakin, hükümetten açıklama gelmedi. Patronlar da ara zamma kapıyı çoktan kapattı. Görünen o ki, temmuzda ara zam zor. Sürpriz kararla Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıya çağrılırsa emekçinin beklediği artış olabilir.
Seçim olmadığı sürece milyonlarca emekçi ve emekliye gönenç içinde yaşayabilecekleri yüksek zam ufukta görünmüyor.