Aydın’da tren istasyonunda işçi olarak çalışan babası bir kaza sonucu vefat etti. Sonra evleri bir yangında kül oldu. Anne çocuğunu alıp iş bulma ümidiyle İzmir’e taşındı. Ama iş bulamayınca çocuğunu yetimhaneye bırakmak zorunda kaldı.

Çocuğun babası ölmüş, annesi de bırakıp gitmişti. Okuldan arta kalan vakitlerinde bazen hırdavatçıda bazen elektrikçide çıraklık yaptı, Fransızca öğrenmeye çalıştı. Gitar dersleri aldı.

Askerliğini Akhisar Orduevi’nde müzisyen olarak görev yaptı.

Tezkereden sonra İzmir Kordon’da Marmara Gazinosu’nda şarkılar söyleyip, gitar çalarak para kazanmaya başladı.

Orhan Veli Kanik Kimdir 9043

İzmir’den sonra İstanbul’da çeşitli gazinolarda boy gösterdi. Ankara’dan davet aldı. Maltepe’deki Bomonti Gazinosu’nda çalıp söyleyecekti.

Henüz tanınan bir şarkıcı değildi, az kazanıyordu. “Nerde kalabilirim? En ucuz yer neresi?” diye sordu, “Hergele Meydanı’na git” dediler. Gitti kötü bir pansiyonda, tek göz oda buldu. Fakat bir oda arkadaşıyla kalmak zorundaydı. Bu, kirayı bölüşecekleri için iyiydi,

Fakat kim olduğunu bilmediği bir adamla kalacağı için de endişeliydi. 

Sabaha kadar Bomonti’de çalıp söylüyor, gün ağarınca pansiyona gidip yatıyordu. Oda arkadaşı tam tersi saatlerde kullanıyordu odayı. Adam memurdu, sabahın köründe işe gidiyor, gece gelip yatıyordu.

628211 126782316

Biri memur, diğeri müzisyen… 

Aylarca birlikte kaldılar ama bir türlü denk gelip tanışamadılar. Birbirlerini göremiyorlardı çünkü. Sonunda bir gün denk geldiler, konuştular, sevdiler birbirlerini; Memur, bir gün Bomonti’de dinledi şarkıcıyı ve büyülendi.

“Yurt dışına gidersen sesinin kıymetini bilirler, imkânın varsa git!” dedi oda arkadaşına..

Şarkıcı Ankara’dan sonra İstanbul Maksim’de çıkmaya başladı. Ünleniyordu yavaş yavaş. Patron 20 lira maaş veriyordu o zaman, şarkıcı ise maaşının 30 lira olmasını istiyordu.

Velhasıl anlaşamadılar. Şarkıcının aklına pansiyondaki memurun sözleri geldi, şansını denemek için Fransa’ya gitti. 

Paris’te Jezabel şarkısıyla dikkatleri üzerine çekti, Monte Carlo’da ses müsabakasında birinci oldu. Şöhretin kapıları açılıyordu artık.

Dario Bb

Fecri Ebcioğlu onun için şarkılar yazdı. Yetimhanede kalırken öğrendiği o Fransızcasıyla, Fransızlara Fransızca şarkılar söyledi, tüm dünya bizim yetimhanede büyüyen şarkıcıyı tanıyordu artık. Vatana, millete, İzmir’e, haliyle Atatürk’e aşıktı.

Fransa’da 15 yıl içinde 32 film çevirdi, Brigitte Bardot ile birçok filmde başrol oynadı, Bardot’nun en yakın arkadaşlarından biri oldu. Sonra ülkesine, şarkılar yazdığı İzmir’ine döndü. Sahnelerde boy gösterdi.

1 Aralık 1968 tarihinde şarkıcı İstanbul Yeşilköy Havalimanı’nda beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti, memur da çukura düşüp beyin kanaması ile bu dünyadan göçtü gitti.

Kim miydi bu kişiler? Şarkıcının adı Dario Moreno’ydu. Peki ya pansiyondaki oda arkadaşı? O da yıllarca PTT’de memur olarak görev yapan Orhan Veli..

Orhan Veli Kanık

Dario Moreno


3 Nisan 1921 de Aydın'da dogdu. 1 Aralık 1968'de İstanbul ‘da havalimanında öldü. İstanbul İsrail Büyükelçiliğinin isteği üzerine Holon İsrail'de defnedildi.

Ama kendisi İzmir ‘e defnedilmek istiyordu. 1950-1960 yıllarında Fransa’nın en meşhur şarkıcısı ve Film akristiydi. 1961 yılında Brigitte Bardot için yazdığı şarkı onun ününe ün kattı. İzmir’in Konak ilçesinde Tarihi Asansörün’de olduğu sokağa adı verildi. Aksel Mengü tarafından anısına yapılan duvar sanatçının doğum günü olan 3 Nisan 2021'de açıldı.

C Q8 A1992 19

Orhan Veli Kanık (1914-1950)

İstanbul Beykoz’da dünyaya geldi. Babası Mehmet Veli Bey, Cumhurbaşkanlığı Armoni Orkestrası’nda şefti. Orhan Veli 1925’e kadar Galatasaray Lisesi’nde, ardından Ankara Lisesi’nde (Taş Mektep) öğrenimine devam etti. Edebiyat öğretmenleri Ahmet Hamdi Tanpınar ve Rıfkı Melûl Meriç’in teşvikleriyle yazı ve şiirler yazmaya başladı. Oktay Rifat’la ilkokulda, Melih Cevdet’le lisede tanıştı. 1932’de İstanbul Üniversitesi’nde Felsefe bölümüne başladı. Edebiyat Fakültesi Talebe Cemiyeti Başkanlığı yaptı. Bu sırada Galatasaray Lisesi’nde muallim muaviniydi. Mezun olmadan Ankara PTT Umum Müdürlüğü Telgraf İşleri’nde memurluğa başladı. Tercüme Bürosu’na girdi ve Fransızcadan çeviriler yaptı. 1949’da Yaprak dergisini yayımlamaya başladı. 28 sayı sürdürebildi.

Orhan Veli Kanık’ın ilk şiirleri 1936’da Varlık dergisinde çıkar. İnsanKüllükİnkılâpçı GençlikAile şiirlerinin yayımlandığı dergiler arasındadır. 1941’de Oktay Rifat ve Melih Cevdet’le Garip’i yayımlarlar; kitapta bir de şiir anlayışlarını uzun uzun açıkladıkları Önsöz bulunur. Vazgeçemediğim (1945), Destan Gibi (1946), Yenisi (1947) ve son kitabı Karşı (1949) basılır. La Fontaine’in Masalları (1948) çevirisi ve Nasreddin Hoca Hikâyeleri (1949) ilgi görür. Alfred de Musset, Moliére, Gogol,, A.R. Lesage, Charles Lamb, Jean Anouilh, J.P. Sartre ve Turgenyev’den çeviriler yapmıştır.

Orhan Veli Ankara’da, bir gece yarısı belediyenin açtığı çukura düşer, başına aldığı darbe nedeniyle birkaç gün sonra beyin kanaması geçirerek İstanbul’da yaşamını yitirir. Cenazesi büyük bir kalabalığın omuzlarında Beyazıt’tan Sirkeci’ye kadar taşınarak Aşiyan’a defnedilmiştir.