Tarihin en büyük dâhilerinden biri olan . yaptığı eserler günümüze dahi ışık tutan Mimar Sinan’ın kafatası 90 yıldır kayıp ve bir türlü bulunamadı. Büyük mimar mezarında kafatası olmadan yatıyor.
1930 ‘lu yıllarda Türklük tartışmaları ve Avrupa'da yaygınlaşan ırk sendromu Türkiye’ye de sıçradı. Bunun neticesinde 1935 yılında mezarında kafatası çıkartıldı, Amacın bilimsel olduğu iddia edildi ancak asıl amaç farklıydı.
Çıkartılan kafatası bir daha yerine konulmadı ve bunca yıldır bulunamadı.
Avrupa’da yaygın olarak söyleme geçen böyle bir dahi Türk olamaz söylemi ne karşılık
Türkiye’deki bazı kendini bilim adamı sanan tutarsız kişiler Sinan’ın mezarından kafatasını çıkartıp ölçüm yapmaya zamanın yönetimini ikna ettiler.
Asıl amaç brekisefal kriterlerine göre ölçüm yapmaktı.
Kafatası kemiklerinin ölçüldüğü bu yöntem 20.yüzyılın başlarında antrapologlar tarafından insan popülasyonlarını kategorilendirmek için kullanıldı. Söz konusu yönteme göre , üsten bakıldığında uzun vedüz olan kafatasları doliosefal olarak anlandırılır. Bu kafatası çeşidi Avusturalya yerlileri Aborjinler ve Güney Afrika yerlilerinde görülüyor.
Dah oval olan kafatasları mezosefal olarak adlandırılıyor ve Avrupalılar da ve Çinlilerde bulunuyor. Geniş ve kısa kafatasları ise brekisefal oluyor. Bu kategoriye ise Türkler, Moğollar ve Andanman ve Nikobar adaları ve Hindistan yerlileri giriyor.
Mimar Sinan'ın mezarını açan kuruldaki görevlilerden Mimar Sedat Çetinbaş yıllar sonra yaptığı açıklamada, mezara girdiğinde kemiklerin tamamen çürüdüğünü kafatasının yerinde ise toplu olarak kemik tozları kaldığını anlatmıştı.
Ayrıca kafa tasından 4-5 cm bir parça ve kollarından 10 cm iki parça sağlam kemik kalmıştı. Bunlar heyet huzurunda antropolog Şevket Aziz Kansu’ya teslim edilmişti.
Şevket Aziz Kansu daha sonra hazırladığı raporu heyet’e sunar. Raporda Sinan’ın kafatası ve kemiklerinden yapılan incele sonucu Türk olduğu kanısına yer verir.
Sinan ile birlikte o dönemde yaklaşık 1200 devlet .bilim ve sanat insanının kafatasları çıkartılıp incelenir.
Çıkartılan kafatasları ile ilgili Antropoloji müzesi kurulmasına karar verilir ama o müze hiçbir zaman kurulmaz.
Bazı kaynaklara göre kafataslarının depoda saklandığı , bazı kaynaklara göre satıldığı söylentileri ortaya çıkar.
Son olarak Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde konu yine gündeme gelir. Yapılan araştırmalarda hiçbir kafa tası bulunamaz.
Ne acıdır ki Mimar Sinan gibi bir dahi ve Aladdin Keykubat gibi büyük Selçuklu Sultanı dahil binlerce değerimiz mezarlarında kafatası olmadan yatmaktadır.
