Son haftalarda Gaziantep kamuoyunu en çok meşgul eden ‘’Gaziantep FK’da neler oluyor?’’ akibeti Gaziantepspor gibi mi olacak? Soruları ile sürekli karşılaşıyorum.

Şu bir gerçek ki;  Gaziantepspor tarih olsa bile bu sevgi asla bitmedi. İbrahim Kızıl ve kardeşlerinin bu kentte yaşattığı travma, intikam duygusu ve kepazelik asla unutulmadı.

Aslında Gaziantep FK, Adil Konukoğlu başkanlığında Süper Lig’e çıktığında çok güzel bir fırsat doğmuştu. Gaziantepspor’un ardından yerini doldurabilecek kırmızı siyahlı renklere sahip kulüp bir türlü şehirle, taraftarlarla, genlerle bütünleşmedi. Veya buna izin verilmedi.

Gaziantep FK, hep ‘’Zenginler Kulübü’’ olarak kaldı.

Marka şehir olarak adlandırılan Gaziantep’in futbolda elinde kalan tek değeri olan Gaziantep Futbol Kulübünün son günlerde çok tartışılan ekonomik sıkıntısı, alt yapı ve sportif başarısızlığın altında yatan nedenlerle beraber geçmişteki  Celal Doğan başkanlığında Ayhan Akman, Preko, Johnson, Lima, Batista, İbrahim Üzülmez, İbrahim Toraman ve daha birçok scouting başarısı yaşamış şehrin, günümüzdeki Gaziantep Futbol Kulübünün transferde yaşadığı başarısızlık ile anılması gerçekten çok acı.

Mehmet Büyükekşi, şimdi TFF Başkanı, ardından Cevdet Akınal yönetimi iş başına geldi.

Sumudica gitti iş başına Erol Bulut geldi. Kim getirdi, nasıl geldi ? orasını boş verin derin mevzular bunlar.

Bana göre; Gaziantep FK’da sorun sadece kadro yetersizliği değil.

Bir kere yönetim kadrosu da yetersiz di… Futboldan anlamayanlar, onun dayısı, onun arkadaşı, ammisi oğlu, asker arkadaşı, falan filan…

Ne zaman, nerede, nasıl hamle yapacağını ön göremeyenler iş başına getirildi.

 Başarıda boy gösterirken, para vermede ve başarısızlıkta yokları oynadılar.

Kısacası gömlek 3 beden bol geldi!

Cevdet Akınal’ın istifasının ardından aslında gerçeklerle yüzleştik. Gemi batmak üzereymiş…

Tam tamına 580 milyon lira borç çıktı ortaya. Her babayiğidin harcı değil ki kardeşim bu borcu üstlenip, imza atıp ödemek. Üstelik ortada çok ağır bir spor yasası varken.

Öyle İbrahim Kızıl ve kardeşleri gibi ‘biz gidiyoruz’ deyip sıvışamazsın da ortadan.

Valla devlet neyini bulursa son kuruşuna kadar alır kardeşim...

Gaziantep gibi sanayi şehri için bu borç bir şey değil, ama bence ortada söylenmeyen, konuşulmak istenmeyen, birilerinin açıklamak istemediği daha büyük sorunlar var…

 Bu takıma başkan bir şekilde bulunur, yönetim bir şekilde kurulur ancak esas sorun bununla bitmiyor.

Her şeyin masaya yatırılması gerekiyor. Enine, boyuna…

Ve, Şehrin bütünleşmesi ve takımına destek olması şart.

Bugün takımın Konyaspor ile kupa maçı var, bu takımın Pazar günü Sivassporla ölüm kalım maçı var acaba bu girdaptan nasıl çıkacağız.

Fenerbahçe yenilgisi sonrası Erol Bulut, basın toplantısında ‘’Paramı alamadım diyor.!

Konuyu bir araştıralım dedik… Bomba çıktı.

Erol Bulut, aylık 800 bin lira alıyor. Paramı alamadığım dediği konu şu; Euro kur farkı nedeniyle fark talep ediyor. Vay babam vayy…

Yani ortada alacak filan yok…

Yönetim toplanıyor, Erol Bulut’un bileti kesilecek. Çok sayıda yönetici ve başkan dahil gitmesi için el kaldırıyor, biri hariç. Masaya vuruyor elini o yönetici beyefendi ‘’Erol Bulut bir yere gitmiyor kardeşim. O kadar’’ diyor.

Herkes sus pus oluyor. Al sana yönetim, al sana başkan…

Futbolcu FİFA’ya alacakları için kulübü şikayet ediyor…

Takım 14 haftadır kazanamıyor. Yönetim istifa etmiş şehri yönetenlerde ölüm sessizliği hakim.

Gaziantepspor düşmeye başladığında görmüştük aslında bu filmi…

Tarih tekerrürden ibaretse eğer. Paraşütsüz düşüyoruz…

Gaziantep FK, ‘’Türkiye’nin en borçsuz kulübü olarak’’ övünürdü.

Sayın Adil Konukoğlu bıraktığında bu takımın kasasında 36.5 milyon nakit ve Allah’ın kuluna tek lira borcu yoktu diye biliyorum.

Sonra sayın Mehmet Büyükekşi ve sayın Cevdet Akınal yönetimleri.

Gelinen noktada 580 milyon borç, bilmem kaç tane futbolcunun Fifa’ya şikayeti ve paraşütsüz ligin dibine doğru gidiş…

Kimseyi zan altında bırakmak istemem.

Amaaa film fırıldak futbol Menajerlerin cirit attığı kulüplerin ne halde olduğunu tarih bize defalarca gösterdi.

Ve şimdi bizzat kendi kulübümüzde bir daha yaşıyor…

Bu kadar çöp transferi kim yaptı? Nasıl yapıldı? Satışa koysan ancak 3-4 tanesi talip bulur… Gerisi boş…

Aldığım bilgilere göre, Adil Konukoğlu, tekrar almayı bırakın gelen heyetleri bile tersliyor… Tek aile bizmiyiz diye serzenişte bulunuyormuş! 

Yakın çevresine ‘’Biz Kulübü Aldık Ardımızda 5 Kuruş Borç Kalmayacak Şekilde Bıraktık, Gelenler Ne Ara Bu Kadar Borç Yaptı Diye Kızmış. Ve Biz Alıyoruz Gereken Katkıyı Yapıyoruz Desteği Sağlıyoruz, Bizden Sonrakiler Batırıyor Minvalinde Bir Serzenişle bulunmuş. Bir daha Futbol'a El Atmayacaklarını Belirtmiş.’’

Doğru mu değil mi bilmiyorum… Duyumlarım bu yönde…

Gaziantepspor düşerken de aynı şeyleri yaşamıştık.

Galiba bu seferde gidişat o yöne…

Şimdi şapkayı önümüze koyup ciddi manada düşünme zamanı…

Biz nerde yanlış yaptık…