Karayolları, demiryolları, elektrik üreten santralleri, maden ocakları, savunma sanayi, orman sanayi ile hastanelerde çalışan 600 bin kamu işçisi, son anda uzlaşma sağlanamaması durumunda greve çıkacak.

Türk-İş ve Hak-İş’e üye emekçiler adına yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri hükümetin teklifi karşısında tıkandı. İşçi sendikaları konfederasyonları en düşük çıplak brüt ücretin 18 bin TL’ye çıkarılmasını, ardından birinci 6 ay için yüzde 50, sonraki 6 aylar için yüzde 25’er zam ile yüzde 10 gönenç payı eklenmesi zam talebini 27 Şubat’ta hükümete iletmişti.

Üç buçuk ayın ardından siyasi irade Türk-İş ve Hak-İş’e zam teklifini sundu. Teklife göre kamu emekçilerinin ücretlerine birinci yıl için yüzde 16 artı yüzde 8, ikinci yıl için yüzde 7 artı yüzde 5 oranında zam yapılması önerildi. Hükümetin önerisi işçi sendikalarını şoke ederken, bir dizi eylemlerin hayata geçirilmesi kararı alındı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ı ziyaret ederek önerinin revize edilmesini istedi.

Türk-İş’e üye işçileri hükümetin sunduğu zammı protesto etmek için Ankara Anıtpark’tan Hazine ve Maliye Bakanlığı önüne yürüdü. Burada konuşan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, ekonomik koşullar altında sunulan zam önerisinin kabul edilemez olduğunu bildirdi. Altı aydır ücretlerin erdiğini ve satın alma gücünü yitirdiğine dikkat çeken Atalay, kamuda çalışan işçilerin asgari ücretin biraz üstünde para ile geçinmeye çalıştığını ifade etti. Kemer sıkma politikasının 2 yıldır sürdüğüne dikkat çeken Ergün Atalay, olumlu yansımasını market ve pazarda göremediklerini, işçinin eline geçen paranın kiraya yetmediğini söyledi.

Türk- İş Genel Başkanı’nın hedefinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek vardı. Emekliye, asgariye ücretliye, işçiye yüksek zam verilmesini Mehmet Şimşek’in engellediğini savunan Atalay, “Dünyayı biliyor, ama Türkiye’yi tanımıyor” diyerek Şimşek’e sert eleştiriler yöneltti. Türk-İş başkanının dile getirdiği diğer önemli başlık vergide adaletin sağlanmasıydı.

Atalay’ın dile getirdiği gibi, herkesten kazancına göre vergi alınmadığından adaletsizlik oluşuyor. İşçi ve memurun aldığı zam enflasyon ve vergi dilimlerinin yüksekliğinden ötürü üç dört ay sonra yok oluyor, emekçiler hızla yoksullaşıyor. İşçi ve memur vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesini istiyor. Çalışanların toplanan vergilerin yüzde 70’ini ödediği göz önüne alınırsa vergide adaletsizliğin fotoğrafı zaten görülecektir.

İlk eylemini Hazine Maliye Bakanlığı önünde gerçekleştiren Tür-İş üyesi işçiler, aşamalı olarak yurdun her yanında alanlara çıkarak zam taleplerini haykıracak. Oturma eylemleri ile başlayacak protestolar çeşitli illerde mitinglerle sürecek. Eylemlerin amacı hükümetin sunduğu zam önersini yükseltmeye yönelik.

Hükümet önerisini revize etmezse yasal olarak bu ay sonunda demiryolları, karayolları, makine kimya ve orman işçileri işyerlerinde grev başlatacak. Ardından aşamalı olarak diğer işkollarında üretimden gelen güçlerini kullanacaklar.

Hükümetin eylemler karşısında düşük zam önerisini yenileyerek kısa sürede Türk-İş’e sunması kuvvetle muhtemel. 600 bin işçi adına yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanacağını umuyorum. Zira 600 bin emekçinin greve çıkması Türkiye’de yaşamı durdurur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın dostu Ergün Atalay’ı arayarak veya görüşerek sözleşmeyi bağıtlamaları çok yüksek olasılık. Türk-İş ile imzalanacak çerçeve protokol Hak-İş üyesi işçiler için de geçerli olacak. Emekli temmuzda yüzde 17 civarında zam alacak. Asgari ücrete ara zam yolları birer birer kapanıyor. Bu tabloda kamu işçisine bakalım ne kadar zam verilecek.