Şükrü KARAMAN

Önlenemeyen hayat pahalılığı ve vergi kesintilerinden ötürü eline geçen para kuşa dönen 10 milyona yakın asgari ücretli şimdiden aralıkta toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çıkacak karara odaklandı.

Yılbaşında yüzde 15 oranında vergi ödeyen gariban emekçinin ücretinden ağustos-eylülde yüzde 20 oranında kesinti yapılıyor. Yanı sıra çarşı pazarın can yakan fiyatları asgari ücretin satın alma gücünü  iyiden iyiye kuşa çeviriyor. Doğalgaz ve elektriğe gelmesi beklenen olası yüklü zam asgari ücretli ve diğer dar gelirlinin cebine bir darbe daha indirecek. Önümüzdeki kara kış oldukça zor olacak iktisaden geri kalan kitle için.

Asgari ücretin yetersiz kalmasında temel etmen yıllardır talep edilmesine karşın bir türlü vergi dışı bırakılmaması. Eğer yüzde 15 ve yüzde 20 oranında gelir vergisi alınmazsa emekçinin eline daha fazla para geçecek, bir ölçüde soluklanacak. İnatla vergi dışı bırakılmıyor, diğer çalışanlar gibi kümeste hazır kaz olarak görülüyor asgari ücretli. Çalışanların toplam gelir vergisinin yüzde 70’ye yakın bölümünü ödediği dikkate alınırsa vergi adaletsizliği kolaylıkla ortaya çıkıyor.

Türkiye’de ortalama 100 işçiden yüzde 57’si asgari ücrete talim ederken, bu oran AB’de yüzde 10’unun altında. Bu da asgari ücretin ülkemizde ortalama ücret olduğunu kanıtlıyor. En zengin yüzde 10’luk grupla en yoksul yüzde 10’luk grup arasında 15 kata ulaşan fark var. Ülkenin acı ve düşündürücü gerçeği olan bu ayrımcılık yoksullar aleyhine artıyor. Gelir dengesindeki eşitsizlik farkın açılmasında önemli etken.  

Türkiye’de 10 milyona yakın emekçi net 2 bin 825 liralık asgari ücrete talim ederken, yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) asgari ücret net 4 bin 324 lira oldu.

KKTC’de asgari ücret 1 Eylül’den itibaren yüzde 12.95 oranında artış ile brüt 4 bin 970, net 4 bin 324 liraya yükseldi. Türkiye’de ise 2021 yılında asgari ücret yüzde 21.56 oranındaki zamla brüt 3 bin 577, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak uygulanıyor.

Türkiye’de yılda bir kez komisyonda genelde Türk-İş’in muhalefetiyle  hükümet ve TİSK temsilcilerinin oy çokluğu ile saptanarak yılbaşında uygulamaya konuluyor. TÜİK’in inandırıcı olmayan resmi enflasyonun dışında kalan, yaşamın gerçeği olan mutfak ve can yakan hayat pahalılığından ötürü 3,4 ay sonra satın alma gücünü yitirmeye başlıyor. 10 milyona yakın emekçi 3 bin 49 liraya yükselen açlık sınırının altında kalan sefalet ücretiyle bir ay yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Asgari ücretlinin temel çözümü vergi dışı bırakılması.