‘’Bir millettin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilere karşı tutumu, o

millettin yaşama kudretinin en önemli göstergesidir’’ diyen Ulu Önder Atatürk, bu  sözleriyle ülke kalkınmasına emek harcayan kitlenin önemine dikkat çekmiştir.

Günümüzde emekli, Ulu Önder’in dile getirdiğinin aksine eline geçen son derece düşük aylıkla yaşama güçlüğü çekmesi, taleplerinin karşılanmamasından ötürü hep arka planda kaldı, adeta dışlandı. Ekonomik yetersizliğin oluşturduğu sorunlarla toplumsal yaşamdan uzaklaşan dar ve sabit gelirli milyonlarca kitle kendini iyiden iyiye eve hapsetti.

Halen 2 bin liranın altında aylık alan 8 milyon emekli var. Açlık sınırının 2 bin 516 lira olduğu dikkate alındığında bu insanların ne denli yoksunluk çektiği net olarak görülüyor. Milyonlarca emekli düşük aylıkla adeta yaşama mucizesi gösteriyor.

Siyasi iktidarın vaatlerini yerine getirmemesiyle unutulmuşları

oynayan 13 milyonu aşkın kitle taleplerinin karşılanmamasından sürekli düş kırıklığı yaşıyor. Ekonomik durumları düzeleceği yerde, giderek bozulan yüzde 3, 4,  5, 6 gibi son drece düşük zamlarla çarşı-pazar fiyatlarına yetişemeyen emekli deyim yerindeyse “sefilleri” oynuyor. Geçinebilmek için mucizeler yaratıyor.

Emekliler günümüzde Ulu Önder’in işaret ettiği gibi değil,

unutulmuşluğun, görmezden gelinmenin, düşük aylıkla yaşamanın

ezikliğini yaşıyor. Derin sorunlarla boğuşan emekli, dul ve yetim taleplerine muhatap bulamamaktan yakınıyor, isyan ediyor.

Emekli, rahat nefes alabilmek, hayat pahalılığı ile mücadele edebilmek için aylıklarının en az 2 bin 500 liraya yükseltilmesini, bayram ikramiyelerinin 1500 liraya çıkarılmasını, aylıklara altı aylık enflasyon yerine kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan oranda ya da seyyanen zam yapılmasını, sağlık hizmetinden yapılan kesintiye son verilmesini, ek ödeme miktarının yüzde 8-9 olarak saptanmasını talep ediyor.  

Yanı sıra, kanayan yara haline gelen 2000 sonrası işçi ve Bağ-Kur emeklilerini kapsayacak intibak yasasının çıkarılmasını söz veren siyasi iradeden bekliyor. Seçim meydanlarında intibak sözü veren iktidar sözünü unutarak intibakı da 3600 ek gösterge gibi rafa kaldırdı. 

Nisan 2018’ den bu yana ödenen bayram ikramiyeleri 2 .5 yıllık süreçte enflasyon karşısında eriyerek günün koşullarında satın alma gücünü hayli yitirdi. Artırılması zorunlu hale geldi. 

6 ayda bir aylıklara yapılan son derece düşük zamlar emeklinin derdine çare olmuyor. Aylık bağlama oranında ve artışlarda iyileştirme yapılması kaçınılmaz. Sağlık hizmeti ve ilaç alımında yapılan kesintiden dolayı maaşlarda azalma oluyor. Gariban emekli sosyal devlet gereği bu kesintilere son verilmesini talep ediyor.

Eğer talepleri karşılanırsa, milyonlarca dar ve sabit gelirli kitle rahat bir nefes alacak.