Merkez Bankası, enflasyonun bu yıl yüzde 29.86 düzeyinde gerçekleşeceğini tahmin ediyor. Tutarsa bu yılın ikinci yarısında (Temmuz-Aralık) Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 11.3 civarında olacak.

Buna göre ocak ayı başında SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yüzde 11.3 oranında artış yansıtılacak. Memur emekli aylığına ise yüzde 11 toplu sözleşme zammı yapılacak, bunun üzerine yüzde 7.70 oranında enflasyon farkı eklenecek. Böylece memur ve memur emeklisine verilecek birleşik zam oranı yüzde 19.53 olacak. Memur maaşı ile memur emekli aylığına ocak ayı başında yine toplu sözleşme uyarınca ayrıca brüt 1.000, net 800 TL seyyanen artış yapılacak. Böylece en düşük memur emekli aylığına yansıtılacak zam oranı birleşik yüzde 23.72’yi bulacak. Yılbaşında ortalama memur emeklisi aylığına yüzde 22.9 , ortalama memur maaşına ise yüzde 20.94 zam yapılacak.

Tabii bu artışlar Merkez Bankası’nın tahmin ettiği 6 aylık TÜFE oranında gerçekleşmesi durumunda söz konusu olacak. Aksi halde aylık ve maaşlara yansıtılacak zam oranları ve hesaplamalar değişebilecek.

Yılbaşında aylıklarına son 6 ayda gerçekleşmesi beklenen enflasyon oranında, yani yüzde 11.3 zam yapılacak SSK ve Bağ-Kur emeklisi, dul ve yetimi yine mağdur olacak, üvey evlatlığı sürecek. Şaka gibi yüzde 11.3 zam Memur emekli aylıkları toplu sözleşme hükümlerine göre artırıldığından bu kitle avantajlı oluyor. Özellikle brüt 1.000 TL tutarındaki seyyanen artıştan dolayı 3 milyona yakın memur emekli aylığında ocaktaki artış, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yapılacak artışı neredeyse ikiye katlayacak.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası uyarınca SSK ve Bağ-Kur emekli aylıkları son 6 ayda gerçekleşen TÜFE oranında artırılırken, memur emekli aylıkları Kamu İşveren Heyeti ile Memur sendikaları arasında, ya da Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan iki yıl geçerli toplu sözleşmelerle saptanıyor. Gariban SSK ve Bağ-Kur emeklisi, dul ve yetimi sahipsiz olduğundan sürekli eziliyor, düşük aylıklara mecbur kalıyor.

Ayrımcılığın ortadan kaldırılması, anayasada var olan eşitliğin sağlanabilmesi için SSK ve Bağ-Kur emeklisinin ivedilikle enflasyon zammı baskısından kurtarılması gerekiyor. Aylıklara seyyanen artışlar yapılmalı ki çekilmez hayat pahalılığında bir ölçüde soluklanabilsinler. Zira enflasyon zammı sadece geriye dönük 6 aylık kayıpları karşılıyor, o da iki, üç ayda eriyor. O zamlar da TÜİK’in tartışmalı TÜFE verileri doğrultusunda yapılıyor.

İşçi, esnaf ve çiftçi aylıklarının satın alma gücünün yükseltilmesi için 2000 yılı sonrası emekli olan SSK ve Bağ-Kur’luları kapsayacak yeni intibak yasası kesinlikle çıkarılmalı. 2000 yılı öncesi emekli olanlar için intibak yasası hayata geçirilirken, 2000 sonrası emekli olanlar kapsam dışı bırakılmıştı. Aylıklarda da farklılıklar oluşmuştu. Ayrımcılık yaratan uygulama hala ortadan kaldırılamadı. Bu durum SSK ve Bağ-Kur’lular içinde oldukça huzursuzluk yaratıyor.

Emeklilik dönemini huzur, güvenli ve yüksek yaşam kalitesiyle geçirmek isteyenler için en uygun ülkelerin belirlendiği Natixis Global Retirement Index 2025’e göre, Türkiye 44 ülke arasında sondan beşinci sırada yer alıyor. 4 milyon emeklinin 16 bin 881 TL tutarındaki en düşük aylık aldığı, 8 milyondan fazla emekli aylığının asgari ücretin altında kaldığı Türkiye’de emeklinin durumunun içler acısı olduğunu uluslararası araştırma ortaya koyuyor. Yüksek enflasyon altında geçinmeye çalışan cebi delik emekli, tatili unutalı çok oldu, torununa harçlık veremez hale geldi.

Market ve pazarlarda indirimi gözleyen, semt pazarlarına akşamüzeri giderek çıkma ürünleri alabilen, sofrasından süt ve eti eksilten Türk emeklisinin yaşam standardının dibe vurduğu araştırma ile bir kez daha görüldü. Açlık sınırının 27 bin TL’yi aştığı günümüzde en düşük emekli aylığı 16 bin 881 TL olursa elbette Türk emeklisinin yaşam standardı çok düşük olur. Maddi olanaklarını insanca yaşanabilir düzeye çıkarmadan emeklimiz rahata kavuşmaz, refaha ulaşamaz. Her gün gazeteler yazıyor, televizyonlar her gece haber bültenlerinde kanayan yarayı gözler önüne seriyor, ama inat edercesine olumlu bir adım atılmıyor. Sadece 6 aylık enflasyon zammı ile yoksulluğa mahkum ediliyor gariban insanlarımız. Hali ile feryatları yeri göğü inletiyor.