Geçen yıl kahverengi kokarcanın darbesini yiyen fındık üreticisi bu yıl zirai donun şokunu yaşıyor.

Gürcistan’dan gelerek fındık bahçelerini kemiren kahverengi kokarcadan ötürü geçen yıl fındıkta yüksek rekolte gerçekleşmemişti. Sahil kesimindeki bahçelerde ürün yok denecek kadar azdı. Çok sayıda üretici yokluktan bahçelere bile girmedi. Buna karşılık yüksek kesimdeki bahçelerde nispeten ürün vardı. Ama beklenenden uzaktı. Her yeri saran kokarca belası geçen sezon fındıkçının ürünü kadar cebini de vurdu. Tek geçim kaynağı fındık az olunca borçlar arttı, hesaplar karıştı. Fındık olmaz, yeterli taban fiyat verilmezse üretici kadar piyasada da büyük durgunluk yaşanıyor. Zincirleme olarak esnaf olumsuz etkileniyor.

Kokarcadan ötürü hala belini doğrultamayan fındıkçı bu kez de zirai donla sarsıldı. Geçimini fındıkla sağlayan Karadenizli 450 bin aile nisanda etkili olan ve 30-40 yılda bir yaşanacak zirai donun kurbanı oldu. Tüm tarım ürünleri gibi fındık da nisanda beklenmeyen aşırı donan ötürü yandı. Bu yıl rekoltenin 400 bin ton civarında gerçekleşmesi öngörülüyor. Rekoltede ciddi kayıp var. Dönüm başına 27 kilogram fındık hasadının olacağı hesaplandı. Bir dönüm başına 18 bin TL harcama yapılırken, bu yıl ürünün üçte biri dalda kaldı.

İşçi parası ve diğer harcamalarla birlikte bir kilogram fındığın maliyetinin 300 TL’ye ulaştığı hesaplandı. Ağustos başında hasada başlayıp, eylül başında ürünü pazara indirecek çiftçinin zarar etmemesi için en az 310 TL’den satması gerektiği piyasa aktörleri tarafından dile getiriliyor.

20150730 843545

Tabii, gözler devletin açıklayacağı taban fiyatta. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 2024 yılı fındık taban fiyatını levant kalite için 130 TL, Giresun kalite için 132 TL olarak açıklamıştı. Geçen yılın sonuna değin fındık fiyatı 250-300 TL’ye dek ulaşmıştı.

Üretici geçen ve bu yılın zararlarını karşılamak için taban fiyatın 300 TL civarında saptanmasını istiyor. Bu rakamın altındaki fiyatların iki yıllık yoksunluklarını gideremeyeceği görüşünde. Bu talep karşılık bulacak mı bakalım.

450 bin dolayındaki üreticinin gözü kulağı önümüzdeki günlerde duyurulacak taban fiyatta. Her yıl olduğu gibi ürününü hemen satmayan fındıkçı karlı çıkacak. Zira bu yıl fındık rekoltesi düşük. Hasat öncesi yüz binlerce fındık üreticisinin gözü kulağı açıklanacak taban fiyatta.

Taban fiyatın sezon öncesi açıklanması üreticinin çıkarına. Neden diyecek olursanız; üretici erkenden tüccarla düşük fiyattan anlaşıyor, parasını hemen alıyor. Sonradan saptanan taban fiyat tüccara verdiği rakamdan yüksek olunca maddi kayıplar yaşıyor. Ürün hasadından önce duyurulan

taban fiyata göre hareket ediyor, kaybı olmuyor fındıkçının . Borçlu olsa bile ivedi davranmayarak ürünü hemen elden çıkarmıyor. Piyasanın oturmasını bekliyor.

Uluslararası tekel firma bazı tüccarlar aracılığı ile yine düşük fiyatla fındıkçının elinden kapmaya çalışacak. Görev üreticinin kendisine düşüyor. Çok sıkışmadığı sürece ürünü erkenden piyasaya indirmemeli. Yoksa sonradan yükselen fiyatlar karşısında yitiren kendisi oluyor. .

Dünyanın en kaliteli ve leziz fındığını yetiştiren, bir yıl boyunca dik ve engebeli arazilerdeki bahçelerinin bakımını yapan, gübresini atan, ilaçlayan çiftçinin hak ettiği fiyatı alabilmesi en doğal hakkı. Eline geçecek para zincirleme olarak bölge, hatta ülke ekonomisine artı değer katacaktır.

Türkiye’nin dünya üretiminin önemli bölümünü karşılamasına karşın, uluslararası piyasada Almanya, İtalya ve İspanya kadar söz sahibi olamaması düşündürücü. Bundan Türk üretici kaybediyor.

Türkiye, dünya piyasasında yeterince söz sahibi değil. Tekel firmalara karşı mücadele edilmeli ki köylümüz kazansın.