İftar sofralarının vazgeçilmezi ramazan pidesi bu yıl oldukça yüksek fiyatla garibanların hem elini hem cebini yakacak.

Un, mazot ve diğer girdi fiyatlarının rekor düzeyde artmasından ötürü   pidenin 6 liradan düşük olması mümkün değil. Geçen yıl 4 liradan satılan 365 gram sade pide bu yıl hem gramaj olarak küçüldü hem de zamlandı.

Ramazan ayında İstanbul’da 330 gram sade pide 6 liraya satılacak. 330 gram susamlı yumurtalı 7.5 lira, 415 gram pide 7.5 ve 415 gram susamlı yumurtalı pide 9 liraya satın alınabilecek. Geçen yıldan bu yana ramazan pideleri yüzde 65 zamlanmış oldu. Oysa ücretli ve emeklinin aylığı, maaşı bu denli artmadı.

Şüphesiz yurdun her yerinde bu fiyatlardan daha düşük pide fırın tezgahlarında yer almayacaktır. Hatta, bazı illerde gramajı bir miktar fazla susamlı yumurtalı pidenin 10 liradan satılacağı medyada yer aldı. 10 liralık pideyi dar ve sabit gelirli vatandaşın sofrasına götürebilmesi neredeyse olanaksız. Nüfusu kalabalık, kıt kanaat geçinebilen aileler bırakın yumurtalıyı, sade pideyi alırken bile zorlanacak. Artık vatandaş iftar sofralarına kısıtlı sayıda pide koyabilecek.

Göreceli daha ucuza satılan Halk Ekmek Fabrikalarının ürettiği pidelere de maliyetlerdeki artışlardan dolayı zam kaçınılmaz hale geldi. Daha çok emekli ve diğer alt gelir grubunda yurttaşın tükettiği Halk Ekmek pidesinin 5 liradan satılması gündemde. Ekmek fiyatı da ucuz değil. Çaresiz vatandaş, bütçesine aşırı yük gelmesin diye bayat ekmek tüketiyor. Bu hale geldi toplum.  

Salt, pide değil iftarlığın olmazsa olmazı zeytin, peynir, bal, pastırma, sucuk fiyatları geçen yıla göre rekor düzeyde arttı. Kilosu 250-300 lira arasında değişen kaliteli pastırmayı çoktan unuttu dar gelirli. Ağza alınabilecek peynir ve zeytin 70-80 lira arasında, 30’luk yumurta 50 liradan satılıyor. Kıymanın kilosu dayanmış 100 liraya.  Sebze ve meyvenin yanına yaklaşılmıyor. Hal böyle iken gariban emekli, emekçi, asgari ücretli için ramazan oldukça zor geçecek.

Türkiye’de 25.5 milyon kişi açlık sınırı, 51 milyon yurttaş da yoksulluk sınırının altındaki gelirle yaşamaya çalışıyor. Yani ülke nüfusunun yüzde 90’ına denk gelen 76.5 milyon kişi yüksek zamlar karşısında kıvranıyor.

Ramazan ayının oruç tutmanın yanında yardımlaşmayı, dayanışmayı öngördüğü dikkate alınırsa, varsıl ve hali vakti yerinde olanların yoksul, dar gelirliye gösterişe kaçmadan gizliden yardım etmesi aynı zamanda insanlık görevidir.