Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda oy kullanan ve Arapça konuşan bir seçmen ile yapılan röportaj büyük tartışmalara yol açtı.

Yurt dışında yaşayan Türk yurttaşlar için İstanbul Havalimanı’nda kurulan sandıkta oy kullanan, sakallı ve Türkçe bilmeyen bir kişinin A Haber kanalındaki görüntüleri mülteci sorununu yalın gerçeği ile gözler önüne serdi.

Muhabirin, kişinin Arapça konuşması üzerine röportajı yarıda kesmesi anlamlı ve ilginçti.

Türkiye’de resmi rakamların dışında 13 milyon mülteci yaşadığı ve çok sayıda kişinin Türk yurttaşlığı edindiği ifade ediliyor. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ısrarla 13 milyon yabancının ülkede olduğunu dile getiriyor.

400 bin dolar tutarında konut alan çok sayıda yabancı Türk vatandaşlığına hak kazanıyor. Bunların çoğunluğu Türkçe bilmeyen Suriyeli, Afganlı, Iraklı, Somalili ve diğer Ortadoğu ülkelerinden gelenler. İstanbul, Antalya, Ankara gibi büyükşehirlerde 400 bin doları bastıran konut sahibi oluyor ve Türk vatandaşlığına geçiyor.

Büyük il ve ilçelerde kendi yaşam alanlarını bile oluşturdular. O bölgelerde Türkler azınlıkta kaldı.

Kiralık ve satılık konut fiyatlarının yükselmesi bu yüzden. Fiyatlar o denli fırladı ki Türk vatandaşlar yanına yaklaşamıyor. Kiralık konut bulabilen bayram ediyor. Tabii yüksek bedel ödeyerek. Kıt gelire sahip memur ve emekli artık ev satın alamıyor.

Durumun ciddiyeti seçimin önemli gündem maddeleri arasında. Kemal Kılıçdaroğlu seçilmesi halinde mültecilerin en geç 2 yıl içinde ülkelerine gönderileceğini açıklarken, Recep Tayyip Erdoğan gönüllük esası ile Suriye’nin kuzeyinde inşa edilen konutlara kendiliğinden gideceklerini belirtiyor. Ancak iyiden iyiye artan mülteci akınına kesin çözüm bulunması şart.

Türkçe bilmeyen, Arapça konuşan o kişinin cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde oy kullanarak ülkenin geleceği adına karar vermesi gerçekten üzücü ve düşündürücü.

Türk vatandaşlığı yasasına göre yeterli Türkçe bilmeyen bir kişinin oy kullanması olanaksız. Lakin parayla satın alınan vatandaşlıktan ötürü adam gelip rahatlıkla sandığa gidiyor.

A Haber muhabirinin bilmeyerek yaptığı ve o kişinin Arapça konuşması üzerine röportajı hemen sonlandırması aslında bir anlamda iyi oldu, muhalefetin dile getirdiği Suriyeli ve diğer sığınmacıların yayılmasını bir kez daha gündeme taşıdı.

Türk vatandaşlığı 400 bin dolara satılacak kadar ucuz değil. Kim cumhurbaşkanı olursa olsun ekonomiye yük olan, kentlerde kendi mahalle ve işyerlerini oluşturan, bazı yerlerde Türk vatandaşları azınlığa düşüren, ekmeğinden eden bu insanlar ülkelerine ivedilikle gönderilmeli. Türk vatandaşının onlarca maddi sorunu varken, sığınmacılara harcama yapılması rencide ediyor.

Daha ne kadar besleyecek Türkiye mültecileri?