CHP’de gözler, 38. olağan genel kurulun iptaline ilişkin açılan davada. 30 Haziran’da yapılacak duruşmadan çıkabilecek karara kilitlendi parti yönetimi ve tabanı.

Birkaç partili delege “seçimlerde hile yapıldığı gerekçesiyle” 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. olağan kurultayın iptali için yargıya başvurmuştu. İptal davasının 30 Haziran’daki duruşmasına kısa süre kala parti içi tartışmalar iyiden iyiye alevlendi. CHP’liler kadar siyasetin diğer unsurları da yargı kararını merak etmeye başladı.

Tartışmaların odağında 38.olağan genel kurulun geçersiz sayılması anlamına gelen mutlak butlan kararının yargı tarafından verilip verilmeyeceği, olası böyle bir kararda 7. genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun takınacağı tavır. Zira, mahkeme genel kurulun geçersiz sayılması yönünde karar alırsa, Özgür Özel ve yönetimi delege oyları ile seçilmelerine karşın koltuklarını yitirecek. Yargı, ya Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının yönetime gelmesi yönünde karar alacak, ya da partiyi en kısa sürede genel kurula götürmek için kayyum atayacak.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun tartışmalar karşısında net olmayan duruş sergilemesi, açıklamalarda bulunması kafaları karıştırıyor. Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında 12 Haziran’da Marmara Cezaevi’nde gerçekleştirilen görüşmede, 7 .genel başkanın İmamoğlu’na , “Ben o kurultayda şaibe görmüyorum, tertemiz” dediğini Özgür Özel kamuoyuna duyurdu. Lakin, Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, Özel’in bu duyurusunu anında yalanladı, kafalar karıştı. Kılıçdaroğlu, o sözü İmamaoğlu’nun yüzüne karşı söyledi mi, söylemedi mi belirsiz.

İkinci kafa karışıklığı, Kılıçdaroğlu’nun 21 Haziran’da kendisini ziyarete eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç ve Ankara İl Başkanı Ümit Erkol’dan oluşan heyete, “ Ben kabul etmesem ne olacak? Kayyum gelirse daha kötü olur. Kayyum için zaten sıraya girmişler, hazır bekleyenler var. Ben partinin birliğine beraberliğine zarar getirecek bir işin içinde olmam” dediği ziyaretçiler tarafından açıklandı. Aslında o ziyaretin amacının partinin kamuoyuna birlik ve beraberlik mesajı vermesini, burada Kemal Kılıçdaroğlu’na büyük görev düştüğünü kendisine iletmekti. Ne var ki, 7 . genel başkandan bu konuda da belirgin yanıt alınamadı.

Özgür Özel’in sempati toplayan başarılı çalışmaları, değişik illerde gerçekleştirilen mitinglerde emekçi ve emekliye yakın söylemlerle birinci parti konumuna yükselen CHP, kurultay iptali ve mutlak butlan tartışmaları ile sıkıntılı günlerden geçiyor. Anketlerde birinci çıkan partinin can sıkan sorunlarla uğraşması yerine olası iktidarlarında çalışanın, emeklinin, esnafın, çiftçinin çetin sorunlarına nasıl çözüm bulacağına, ekonomiyi nasıl düzlüğe çıkaracağına odaklansa Türkiye adına kazanım olur. Birkaç delegenin bitmez kırsı partiyi bu aşamaya getirdi.

Aslında Kemal Kılıçdaroğlu’nun net duruş sergileyerek kafalardaki kuşkuları gidermesi gerekir. Sessiz durması, net dille konuşmaması partilileri kaygılandırdığı kadar kendisine olan sevgi ve saygıyı zedeliyor. Belki de savlandığı gibi olası yargı kararı ile yeniden genel başkanlık koştuğuna oturmayacak. O vakit partiye kayyum mu atanacak. 30 Haziran’daki duruşmada bir kararın çıkmayacağı, davanın sonbahar aylarına sarkacağı yönündeki görüşler ağırlıklı.

Yargı kararı ile CHP’nin ayrışıp, bünyesinden yeni parti çıkacağını dillendiren ve gözleyenler var. Lakin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Atatürk’ün partisi CHP, bu zor günleri de aşacaktır. Ne sorunlu günlerden geçti, ayrılanlar yeni parti kuranlar oldu. O partiler yaşamadı, kapatılarak tarihin çöplüğünde yerini aldı. Laikliğin, cumhuriyetin teminatı CHP ise hala dimdik ayakta.