Karadeniz’in en güzel ilçesinde yıllar önce başlayan aşkın ABD’nin San Francisco kentine uzanan hüzünlü öyküsünü anlatıyor “Aşkın Dünkü Çocukları.”
Yönetmenliğini “Son Akşam Yemeği” filmi ile dikkatleri üzerine çeken Levent Onan’ın, yapımcılığını Ünyeli A Selim Tuncer’in üstlendiği “Aşkın Dünkü Çocukları” , Ünye’de başlayan unutulmaz aşkı, ilçe halkının içten yaşamını, kendine özgü şivesini, geleneklerini, yemek kültürünü ve en önemlisi ilçe ile özdeşleşen ileri yaş almış ak saçlıların önlükleri ile ulusal bayramlarda kortejde yer alan “Ünye’nin Dünkü Çocukları” adlı bando takımını gülümseten sekanslarla izleyiciye aktarıyor.
Film, Ünye’de çocukluk aşkı İsabel (Hülya Avşar) ile yıllar önce ayrı düşen , zamanla inatçı, hırçın ve yalnız kişiliğe dönüşen Arif’in (Uğur Yücel) yaşamına giren Gürcü çocuk Nodiko’nun etkisiyle olumlu değişimine odaklanıyor.
Levent Onan, bir yanda 1970’li yıllardan günümüze ulaşan buruk aşk hikayesini anlatırken, diğer yanda 12 Eylül darbesinin özgürlükleri kısıtlayan, toplumu cendere altına alan baskıcı yanına göndermede bulunuyor. Arif’in çocukluk aşkı İsabel’in yanına, İstanbul’a giderken yolda keyfi göz altına alınması ve sevdalısından yıllarca uzak kalması 12 Eylül darbesinin baskıcı uygulamasının uç örneği olarak kendini gösteriyor.
Yıl 1978… şirin ilçede Arif ile sevgilisi İsabel, dillere destan aşk yaşamaktadır. Ancak İsabel’in ailesinin İstanbul’a göç etmesi ile yıllar sürecek ayrılığın adımı atılır. Arif, sevgilisine bir an önce kavuşmak ister. Ne var ki, toplumu silindir gibi ezen 12 Eylül darbesinin baskıcı ve keyfi uygulamaları iki sevgilinin buluşmasını engeller. Arif içine kapanır, huysuz yapıya dönüşür, sert karakteri ile herkesle kavga eder, tartışır. Adeta dünyaya küsmüştür.
Buruk ayrılık 2024 yılına dek sürer. Arif’in en yakın arkadaşı Namık (Mehmet Özgür), Terzi Firdevs ( Derya Baykal), muhtar Seyhan (Derya Alabora), Acun (Ali Düşenkalkar) eski sevgilileri yeniden buluşturmak için arayışa girer. İsabel’in ABD’nin San Francisco’da yaşadığını saptarlar. Yapılan ABD seyahati İsabela’ın 46 yılın ardından eski sevgilisine kavuşmasını sağlar. Aslında İsabela’ın da gözünde tütmektedir Ünye ve eski sevgilisi Arif. Hep o eski yılları anımsar, hayal eder.
Uğur Yücel ve Mehmet Özgür’ün son derece başarılı oyunculukları ile öne çıkan “Aşkın Dünkü Çocukları” yıllar geçse de unutulmaz aşkın gönüllerde silinmediğini duygusal anlatımla gözler önüne sererken, Ünye’nin göz kamaştıran doğal güzelliklerini izleyiciye sunuyor. Mehmet Özgür, Namık karakterinde, özellikle yöre şivesinde çok başarılı. Ünye lokumu, Karadeniz pidesi, sakarca ve balık kızartması şirin ilçenin temel yemek kültürü olarak filmde iz bırakıyor. Ünye lokumu hala ilçenin vazgeçilmezi.
Uğur Yücel, Mehmet Özgür, Derya Baykal ve öğretmen Makbule’yi canlandıran Meral Çetinkaya rollerinin hakkını fazlasıyla veriyor.Tabii diğer oyuncular da üstlerine düşeni yapıyor. İsabel’i canlandıran Hülya Avşar filmde konuk oyuncu olarak yer alıyor. 100. Yıl Parkı, Yunus Emre Parkı, Uzunkum, Burunucu, Çamlık, Çakırtepe, Asarkaya, Cumhuriyet Meydanı, Bakırcılar Arastası gibi otantik özelliğini koruyan ilçenin turistik birimlerinde çekilen filmde, Ünye’nin drone görüntülerini izlemek gerçekten büyük keyif veriyor. İlçe dışında yaşayan Ünyeliler kadar Karadenizlilerin de filme ilgi göstereceğini umuyorum.
Ünye, doğal güzelliği ile her daim övgü ile anılan ilçe. Ancak, 1978 yılı Ünye’si ile bugünkü Ünye arasında dağlar kadar fark var. 47 yıl öncesinin yeşil ilçesi tüm Karadeniz’in il ve ilçeleri gibi beton yığınına esir düşmek üzere. Göğü delen çok katlı binalar doğayı bozduğu gibi, insanların soluklanacağı alanları daraltıyor. Dikey yapılanma yerine, yatay yapılanmaya neden öncelik verilmez. Doğamıza, suyumuza ve mavi denizimize neden bu denli hoyrat ve acımasız davranıyoruz? Aman dikkat. Bu güzellikler ve yeşil bir daha bulunmaz. Her şey para değil ki… Ah rantın gözü kör olsun.