Yılbaşı zammını iple çeken memur ve emekliye 6 aylık TÜFE ve toplu sözleşme zammı dışında, refah payı, iyileştirme görünmüyor.
Hazine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile ekonomi yönetiminin verdiği mesajlar milyonlarca dar ve sabit gelirlinin yüksek zam beklentisinin karşılanmayacağı yönünde. Mehmet Şimşek, TBMM Genel Kurulu’nda bakanlığının 2026 yılı bütçesinin görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada emekli, memur ve asgari ücretlilere umut vermedi. Mevcut kemer sıkma politikası olası erken veya zamanında seçime dek sürecek. Seçim döneminde kesenin ağzı açılacak, yüksek zam o zaman gündeme gelecek. Umutlar erken veya zamanında yapılacak seçime kaldı.
Ekonomi yönetimi enflasyonu düşürme adına yürütülen programın ödünsüz devam etmesinde ısrarlı. Emekliyi, memuru, asgari ücretliyi, esnafı, çiftçiyi, dul ve yetimi baskılayan, rahat soluklanmasını engelleyen program yeter ki devam etsin. Hiç umurlarında değil milyonlarca yurttaşın içinde bulunduğu zor durum Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetiminin. Bakan Şimşek, bütçe konuşmasında asgari ücrete, memur maaşına ve emekli aylığına yapılan yetersiz zamları savundu. Asgari ücret ile en düşük emekli aylığının açlık sınırının hayli altıda olduğunu görmezden geldi. Yetmedi, “her zaman çalışanların ve emeklilerin yanında olduklarını söyledi, dolar bazlı karşılaştırmalar yaptı. Eğer maaşa, ücrete ve aylıklara TÜİK’in değil, halkın yaşadığı gerçek enflasyon oranında artış yapılıraydı o zaman çalışanlar ve emeklilerin yanında olurdu ekonomi yönetimi. Yoksa TÜİK zamları insanların maddi sorunlarını gidermiyor, daha da katlıyor.
Milyonların aklı ile dalga geçti Bakan Şimşek . Şöyle bir sokağa çıksa, pazara gitse de milyonlarca garibanın göğü delen yakınmalarını, feryatlarını birebir ağızlarından dinlese, akşam karanlığında çıkma sebze ve meyveleri toplayan emeklinin acınası durumuna tanık olabilse. Ama nerede. Varsa yoksa milyonlarca garibanın kemer sıkması. Niye hep bu kemeri emekli, memur ve asgari ücretli sıkıyor da milyonlarca dolarlarını her geçen büyüten bir avuç varsıl sıkmıyor. Milli gelir dağılımında ve vergide adaletsizlik toplumda yoksul ile zengin arasında derin uçurum oluşturuyor. Asıl ekonomide çözülmesi gereken temel sorun vergi ve milli gelir dağılımındaki eşitsizlik.
AK Parti milletvekilleri de halkın çektiği çileye bizzat sahada tanık oluyor. Ziyaretlerde seçmenin yakınmaları ile karşılaşan vekiller, onlara ne diyeceğini bilemiyor “haklısınız” diyerek teselli etmeye çalışıyor. Lakin hayat pahalılığı arttıkça sahalardan gelen şikayetler her geçen büyüyor. Hal böyle iken emekliye yüzde 12-14 arası zammın söz konusu olması onları da çaresiz bırakıyor. Bu gelişmeler doğrultusunda 6 aylık TÜFE ve toplu sözleşme zammının dışında siyasi baskı ile birkaç puanlık iyileştirme yapılabileceği kulislerde konuşuluyor. Tabii Mehmet Şimşek’in inadı kırılabilirse.
Dar gelirli küçük esnafa sık vergi takibi yapılması AK Parti milletvekillerinin iletilen şikayetlerin başında geliyor. Şikayetlerin artması üzerine bu uygulamada esnekliğe geçildiği söyleniyor. Ekonomi yönetiminin tüm planlarını 2026 yılı haziran ayına göre yaptığı savunuluyor. Yani hedeflerin tutturulması için kemerlerin sıkılması gerekiyor. Zaten yıllardır sıka sıka bi hale geldiler.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün ikinci toplantısını yapacak. Türk-İş’in komisyona katılmama kararı sürüyor. Patron ve hükümet temsilcilerinin oyları ile yeni ücret saptanacak. Mevcut asgari ücrete Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle en çok yüzde 30 zam yapılacağı belirtiliyor. Emekli, memur ve asgari ücretlinin yüksek zam alabilmesi için seçimi beklemesi gerekiyor. Bu zamana dek kemerleri sıkmaya devam. Tabii kemerde sıkacak delik kaldıysa…