Korona belasına karşı en etkin önlemlerden biri olan maske kullanımının açık alanlarda olsa bile kaldırılması yanlış olur.

Açık alanlarda maske kullanımının kaldırılmasının Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilimi Kurulu gündeminde olduğu, ilk toplantıda buna yönelik kararın alınabileceği medyada yer aldı.

Vaka sayılarının son 1 yılda 11 kat, son 6 ayda ise 5 kat arttığı ortamda maske kullanımını tartışmaya açmak son derece hatalı. Günde 250-300 yurttaşın virüsten yaşamını yitirdiği dikkate alınırsa maske ile birlikte diğer önlemlerin ödünsüz sürdürülmesinin ne denli hayati önem taşıdığı yalın görülüyor.

Aşı olmanın yanı sıra maske kullanmak, kişisel temizliği öncelemek, kapalı alanlardan olabildiğince uzak durmak, kişilerle temastan  kaçınmak koronaya karşı korunmada olmazsa olmazlardır.

Bolluğa karşın, hala istenilen düzeyde toplumsal aşılama oranına ulaşılamadığı bilinen gerçek. En riskli grup 65 yaş ve üzeri kişilerle kronik hastalığı olan kitlenin çoğu sıraları geldiği halde üçüncü doz ve hatırlatma dozu aşılarını yaptırmadı. Vefat edenlerin ve yoğun bakımda tedavileri sürenlerin büyük bölümünün aşı vurdurmayan, hatırlatma dozunu ıskalayan 65 yaş ve üzeri kişilerden oluştuğunu bilim insanları ile hekimler her gün altını çizerek açıklıyor.

 Toplumun ancak yüzde 60-70’i iki doz aşısını yaptırdı. Oysa, önlemlerin gevşetildiği Avrupa ülkelerinde bu oran hatırlatma dozu dahil yüzde 80-85 arasında. Türkiye toplumsal bağışıklıkta hayli geri kalmış durumda. Böyle bir tablo karşısında önlemlerin gevşetilmesi virüse davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramaz.   

Günlük vaka sayısının 80 bine ulaştığı günümüzde maske kullanmamak insanları doğrudan hastalıkla karşı karşıya getirmektir. Bu rakam asla küçümsenmemeli ve ciddiye alınmalı. İşyerinden,  bürodan, sokaktan eve virüsü getirmemenin tek yolu maske kullanmaktır. Doğru insanlar maske takmaktan ve diğer önlemlerden  usandı. Lakin karşımızda en küçük ihmali ve hatayı affetmeyen ölümcül virüs var. Bu tehlikeli gerçeği de göz ardı etmemek lazım.

Özellikle kapalı alanlarda, topluluğun olduğu yerlerde maskeyi takmak zorundayız. Tabii aşıları ıskalamadan. En azından yaz başına dek maske takmak zorunlu olmalı. Unutulmasın, 3 doz ve hatırlatma dozu aşı yaptırmanın yanı sıra maske kullanmak hayat kurtarır. Bilim Kurulu, toplum sağlığı açısından maske kullanımını kaldırmayacaktır diye umuyorum.

Ülkemizde hala aşı karşıtlığını sürdüren kitlenin varlığı aşikar. Tüm uyarılara rağmen kendileri aşı olmadığı gibi, ailesini, çevresini, yakınını hastalığı çağırırcasına aşı karşıtlığına ikna etmeye çalışıyor. Ölenlere ve yoğun bakımlarda yatan hastalara bir baksalar ne denli yanlış tutum içinde olacaklarını anlayacaklar. Ama yanlışta ısrarı sürdürüyorlar. Hastalandıklarında son pişmanlıkları ne yazık ki fayda etmiyor.