Memur maaşı ile emekli aylığına yılın ikinci yarısında yapılacak zam, TÜİK’in yarın duyuracağı haziran ayı TÜFE verisi ile netleşecek.
Milyonlarca dar ve sabit gelirli ,TÜİK’in yarın saat 10.00’da kamuoyuna açıklayacağı haziran verisine kilitlendi. TÜFE, Ocak-Mayıs dönemini kapsayan beş aylık süreçte yüzde 15.10 oranında gerçekleşmişti. Haziran verisi ile maaş ve aylıklara temmuzda yansıtılacak 6 aylık enflasyon artışı belli olacak. Ocakta SSK, Bağ-Kur ve tarım emekli aylığına yüzde 1.75, memur maaşı ile memur emekli aylığına yüzde 11.54 gibi dar gelirliyi şoke eden zam yapılmıştı. Temmuzda da düşük zamdan dolayı yılın ikinci şokunu yaşayacakları belli.
İstanbul Ticaret Odası’na göre (İTO) haziran ayı enflasyonu yüzde 1.77 oranında gerçekleşti. Genelde İTO verileri düzeyi ve altında TÜFE oranını duyuran TÜİK’in haziran enflasyonun yüzde 1.5 ile yüzde 2 arasında olması kuvvetle muhtemel.
Bu aralıkta enflasyon oranı çıkarsa SSK, Bağ-Kur ve tarım emekli aylığında yüzde 16-17 arasında, memur maaşı ile memur emekli aylığında yüzde 5 oranındaki toplu sözleşme zammı ve 6 aylık enflasyon farkı ile birlikte yüzde 15-16 arasında artış olması yüksek olasılık. TÜFE verilerinden ötürü emekçi ve emeklinin şiddetle eleştirdiği TÜİK, bugün İTO’nun açıkladığı rakamın üzerinde veri duyurarak sürpriz yapabilir mi? Çok zor. Milyonlarca gariban ,TÜİK enflasyon verilerinin çarşı pazar fiyatlarının hayli uzağında kaldığını, maaş ve aylıklara resmi verilerden ötürü düşük zam yapıldığını savunarak, kuruma olan tepkileri dinmiyor.
Emeği ile geçinen emekçinin, düşük aylıklarla bir ay yaşamaya çalışan emekli, dul ve yetimin soluklanabilmesi için taban aylıklara yansıtılacak seyyanen zammın verilmesi ayna gibi ortada. Sıkı para politikası ve enflasyonla mücadele programı nedeniyle seyyanen zamdan yoksun kalıyorlar. Zaten, bu politikanın bedelini nüfusun ezici çoğunluğunu oluşturan milyonlar ödüyor.
Düşük zammın ağırlığını omzunda taşıyan işçi ve memurun olmazsa olmazlarından biri de vergide adaletin sağlanması, herkesten kazancı oranında vergi alınması. Memur, vergi tarifesindeki ilerlemeli sistemden oldukça yakınıyor. Yıl başından itibaren maaşlara yapılan zamlarla birlikte çok sayıda memur, hızla bir üst vergi dilimine geçiyor. Gelir vergisi tarifesine göre yıllık 158 bin TL’ye kadar olan gelirde vergi oranı yüzde 15 olarak uygulanıyor. Bu tutarın aşılmasıyla oran yüzde 20’ye çıkıyor. Sonraki dilimlerde vergi oranı yüzde 27 ve yüzde 35’e kadar çıkıyor. Yüksek vergi dilimlerine girilmesi ile birlikte maaş zamlarının bir bölümü geri alınıyor. Yani kaşıkla verilip, kepçeyle geri alınıyor. Memur sendikaları, vergi dilimlerinin TÜİK’in enflasyon oranı kadar artırılmasını, düşük gelirli çalışanlar için vergi oranının yüzde 10’a sabitlenmesini istiyor.
İşçi sendikaları konfederasyonları da yüksek vergi diliminden yakınıyor. Ücretlere yapılan zammın yılın dördüncü ayından itibaren yüksek vergi dilimlerinden ötürü eridiğini, yılın son aylarına doğru emekçinin cebinden yediğini dile getiriyor. İşçi sendikaları, emekçi için vergi dilimlerinin yüzde 15’e sabitlenmesini ısrarla talep ediyor.