Üniversitelerimizin İktisadi ve İdari bilimler Fakülte’lerinde genellikle kariyer geliştirme programlarıyla ilgili etkinlikler düzenlenir. Bu hafta Aksaray Üniversitesi’nin İktisadi ve idari bilimler fakültesinin düzenlemiş olduğu bir etkinliğe katılma fırsatım oldu öğrencilerle karşılıklı sohbet etme şansımız oldu.

Hayatını akademik kariyerde geçirmiş ve bu kariyerin içerisinde başarısızlığı da başarıyı da görmüş biri olarak böyle bir konuda katkı sunmak beni çok mutlu etti.

Zira gençlerimiz için yaşam kariyerlerini iyi bir şekilde planlamak, hem iş yaşamı hem de özel yaşamın toplamı olarak yaşam kariyerinin kalitesinin artması açısından önem taşıyor. Günümüz gençliği kariyer planlamasında hayata bakışlarında her açıdan pırıl pırıl, başarılı ve ilgili. Hitap ettiğimiz öğrencilerin katılımı, ilgisi öğrenci buluşmasının Mevlana haftasına denk gelmesi de ayrı bir güzellik oldu.

Bireyin meslek ve diğer yaşam rollerinin birbirini etkilemesi sonucu oluşan genel örüntü ve bu roller de oluşan ilerlemeler duraklamalar ve gerilemeleri de içeren bir süreç olarak yaşamın kendisi de bir bütün olarak aslında yaşam kariyerimizi anlatıyor. Her birimizin kendi biricik yaşam amacımızı bulma yolunda kendi emeğimizle yol aldığımız bir süreç bu..

Türkiye istihdam piyasasının verimliliğini arttırmaya çalışan bir ülke. İşgücü piyasasına ilişkin temel sorunlarımızı üçe ayırmak mümkün; işgücü piyasası uyumsuzluğunun giderilmesi, doğru ücret politikalarının oluşması ve dijital dönüşümün istihdam piyasasında meydana getirdiği değişiklikleri etkin bir şekilde kullanabilmek. Bu anlamda iş ve iş vereni buluşturan platformların sayısının artması yararlı olabilir.

Performansı var etme odaklı bir öğrenme ekosisteminin artık günümüzün temel bir gereksinimi olduğu ortaya çıkıyor. Özellikle sadece akademide değil çalışma yaşamına girdikten sonra hemen hemen her kurumun bu anlamda kendisine yenilemesi gerekiyor. Gençlerin eğitim yaşamından çalışma yaşamına geçtikten sonraki süreçte de desteklenmeleri daha kıdemli personel tarafından ezilmemeleri gerekiyor. Bu sorun aşılırsa genç işsizliği ya da “ne işte ne de çalışma hayatında olmayan” gençlerimizi istihdama kazanmış oluruz.

Başarılı ve verimli bir iş ve özel yaşam kariyerinin temelinde insanları anlamak sevmek ve onlara yardım etmek varsa hiç kuşkusuz ancak bu niyetlerle yola çıkmış olsanız bile hayat sizi tamamiyle savrulmuş olduğunuz bir noktada bırakabiliyor.

Böyle bir durumda yeniden ayağa kalkıp dengeyi kurabilmek çok önemli. Bunu gerçekleştirebilme de bize yardımcı olmaya çalışan yol göstermeye çalışan insanlarla karşılaşmış olmak büyük bir şans. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki Ertan BECEREN hocamız bu insanlardan biri..

Bireyin çabasını hayata geçirebilmesi için ona destek veren önemli ve değerli bir büyüğüm olan Ertan hocam öğrencilerini dikkatle dinler, gerçekleştirmek istedikleri şeyleri fark ederek bunu hayata geçirmelerine vesile olmaya çalışır. Her ne kadar sizi çok umursamadığını düşünseniz de aslında uzaktan da olsa sizi takip eder. Çalışma yaşamında böyle destek ve dost bir hocayla karşılaşmış olmanız sizin için büyük bir şanstır.

Yazımın başlığı olan Tasavvuf konusuna dikkat çekmek istiyorum. Kendi topraklarımızda yetişmiş Mevlana Celaleddin-i Rumi ve yaşam felsefesini anlamaya çalışmak ve hayata geçirmek gençlerimiz için yeteri kadar bilmediğimiz ama keşfetme çabamız olur ise bizi hayata bağlayan öğretiler kazanabileceğimiz bir alan.

Zira toplum olarak yeterince okumadığımız için kendi yetiştirdiğimiz değerlerin de çok farkında değiliz. Yunus Emre’den bir alıntı ile;

* Bir gönülü yaptın ise Er eteğin tuttun ise Bir kez hayır ettin ise Binde bir ise az değil

* Yol odur ki doğru vara Göz odur ki Hakk'ı göre Er odur alçakta dura Yüceden bakan göz değil