Yıllardır Türk futbolunda biriken sorunlar tartışmalar, hakem kararları, bitmeyen tartışmalar... Tehditler, kavgalar. Herşey düne kadar halının altına süpürüldü... Ta ki o yumruğa kadar... Peki şimdi ne olacak... ?

 Kulüp başkan ve yöneticilerinin tahrikkar ve tehdit kokan açıklamaları dün gece Ankara’da oynanan MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının bitiş düdüğüyle saha içinde yaşanan çok çirkin olaylarla sorunlar iyice gün yüzüne çıktı.

Bugüne kadar yaşananlar, üç maymunu oynayan TFF, marka değeri günden güne düşen Türk futbolunda sorunlar bugüne kadar halı altına süpürülüyordu.

Ankaragücü Kulüp Başkanı Faruk Koca’nın uzatma dakikalarında yedikleri golle 1-1 sonuçlanan Çaykur Rizespor maçının bitiminden sonra sahaya girerek karşılaşmanın hakemi Halil Umut Meler’i yumruklayıp gözünü şişirip hastanelik etmesi, yetmezmiş gibi başkanın adamlarının yere düşen Meler’i  tekmelemesi  hiç kimsenin kabullenemeyeceği, vahşi, çirkin, yakışıksız  hele de spor alanlarında olmaması gereken çok üzücü bir durum yaşandı.

UEFA’nın Elit Hakem listesinde bulunup Şampiyonlar Ligi’nde maç yöneten Halil Umut Meler’e geçmiş olsun diyor biran önce hem fiziksel hem de ruhsal olarak sağlığına kavuşmasını arzuluyoruz.

Ankara’da 4 yıl yaşamış, Ankaragücü taraftarını yakından tanıyan biriyim. Farklı bir taraftarı vardır. Orada maç oynamak zordur. Faruk Koca, siyasetçi ve iş adamı. Ankaragücü’nün başına geçip, her ay 50-60 milyon bulup Ankaragücü’nü ligde tutmaya çalışıyordu.

Çaykur Rize maçında 40 dakika 10 kişi oynamış. 90 artı 7 olmuş. Uzatmanın son saniyelerinde golü yemiş. Maç olmuş 1-1... 

Bazen Hakemler kabul etmeliyiz ki ipin uçunu iyice kaçırıyor, basiretleri bağlanıyor. MHK ve TFF  bazılarından da nedense hiç vazgeçemiyor. Halil Umut Meler, yanlış kararlar verdiği maçlar yönetmiştir. Ancak bu yumruklu saldırının hiçbir meşru yönü yoktur. İzahı yoktur. Aması yoktur. Kınıyorum.  Sanıyorum olayların sıcaklığı ile toplanan TFF yönetimi alel acelel bir karara imza attı. Yaşanan bu hoş olmayan durum karşısında liglerin süresiz ertelenmesini de gerektirmiyordu.

G B G Cnj Z Xs A A Ts Xe

Sahalarda, tribünlerde insanlar öldü, maçlar mı ertelendi?

Ve de lafı  bu elim olaydan sonra acilen toplanan TFF Yönetim Kurulu adına açıklama yapan başkan Mehmet Büyükekşi’nin sözlerine getiriyoruz.

Neymiş;  ’Şimdiye kadar hakemleri eleştiren kulüp yöneticileri, başkanları, gazete yazarları, TV yorumcularının hepsinin bu işte payı varmış, hepsi suç ortaklarıymış’ Yeterrr diye sözünü tamamlıyor sayın başkan!! Evet yeterr sayın başkan…

Ey gidi sayın başkan..

Bu yaptığınız topu taca atmak, olaya alakasız bir pencereden bakmaktır.  

Bu dediklerinizin  ‘Şu okullar olmasaydı, bu maarifi idare etmek ne kadar kolay olurdu’ diyen muhteremden ne farkı var sayın başkan?

Futbol gibi bir olay eleştirisiz olur mu?..

Biliyorsunuz Faruk Koca hem de tekme atan 2 kişi daha tutuklandı. Faruk Koca açıklama yaparak özür diledi ve kulüp başkanlığından istifa ettiğini açıkladı.

Peki bundan sonra ne olur? Ne yaşanır.

Faruk Koca,  cezaevinden Ankaragücü taraftarının kahramanı olarak çıkar.

Elbette ki bir daha sportif yöneticilik dahil spor sahalarına da giremez  ama;

Buna dur demek lazım.

Bu yumruk Türk futbolunda sürekli halının altına süpürülüp gerçekleri su yüzüne çıkarır ve belli ve cesur kararlar alınır.

Siz  topu o eleştiri yapanlara atacağınıza   eleştirdikleri konuları  halletseydiniz ya.

Türk futbolunun başta hakemlerden kaynaklanan sorunlarını halının altına süpüre süpüre halı neredeyse uçacak hale geldi!

Dana dün 9 maç ceza verip ‘devre arasında klasman düşüreceğiz’ dediğiniz bir hakemi 3 maç sonra görevlendiren sizler değil misiniz?

Üstelik bu şahıs şimdi bir kahraman edasıyla hakemler adına açıklama yapıyor.

G B F2 Q S3 Xo A A G G8 A

Dün bir meslektaşım yazmış, eğriye eğri, doğruya doğru…

Bizim futbolumuz birbirinden centilmen, başkan, yönetici, TFF başkanı, futbolcu ve teknik adamlardan oluşuyor...

Bizim futbolumuzda kulüplerden maaş alıp sosyal medyada algı çalışmaları yapan gazeteciler yok...

Bizim futbolumuzda hakemler gördüklerini çalarlar, VAR da gereken her pozisyonda hakemi davet eder...

Bizim futbolumuzda Yayıncı kuruluşu asla taraf tutmaz tüm görüntüleri zamanında ekrana verir. Bizim futbolumuzda hakemler sinyal almaz, zaten kimse de sinyal gönder

mez... Bizim futbolumuzda hakemler düdük çaldıkları müddetçe her şeye katlanırlar, görevden ayrılmak zorunda kalınca BÜLBÜL GİBİ ÖTMEYE BAŞLARLAR... T

BU KADAR GÜZEL FUTBOLUMUZDA BU YUMRUK OLAYI NASIL OLDU ANLAYAN BERİ GELSİN...

Yazacak çok şey var ama burada keselim.

Olay çok üzücüdür lakin  sebep değil bir sonuçtur.

Ve de sorunlar halının altına süpürülmeye devam edipte gerektiği zaman da gereken yerlere neşter vurulmadıkça bu tür sonuçlar futbolumuzdan hiç eksik olmayacaktır.

Şu da bir gerçek ki, bu kafayla giderseniz bu lig bitmez.

Türk futbolu da bu mantıkla bir adım ileri gitmez..

Hem bırakın o ‘Ligleri süresiz erteledik’ fiyakasını..

En fazla bir maç oynanmaz..

Sonra kaldığı yerden devam..

Üstelik ne sorunlar çözülür ne de olaylar biter…

Federasyon ve MHK’nin 9 maç ceza verdiği Mete Kalkavan’a 3 maç sonra bir alt ligde maç verilerek başlatılıyor.

Kimse kimseyi olaylardan bi haber sanmasın. Herşeyden haberimiz var!

O yumruk ağırdır. Kınıyorum.

Bu kafayla

Böyle gelmiş böyle gider..