Pazartesi akşamı Ankaragücü – Rizespor maçında hiç görmek istemediğimiz, tasvip etmediğimiz olaylara şahit olduk hepimiz. Öncelikle sayın Halil Umut Meler’e çok geçmiş olsun diliyorum. Her ne şartta olursa olsun şiddetin hiçbir türlüsü kabul görülemez, görülmemeli.

Pazartesi akşamı Ankaragücü – Rizespor maçında hiç görmek istemediğimiz, tasvip etmediğimiz olaylara şahit olduk hepimiz. Öncelikle sayın Halil Umut Meler’e çok geçmiş olsun diliyorum. Her ne şartta olursa olsun şiddetin hiçbir türlüsü kabul görülemez, görülmemeli.

Peki sizce bu olaylar nasıl geldi bu noktaya;
-Hakemler yüzünden mi?
-Federasyon yüzünden mi?
-Futbolcular yüzünden mi?
-Başkanlar yüzünden mi?
-Medya yüzünden mi?

Öncelikle şuan içinde bulunduğumuz futbol iklimi, bırakın futbol oynamaya 5’e 3 yapmaya bile uygun değil. Federasyonun iş bilmez kararları, MHK’nin güven vermeyen tutumu, başkanların adeta yangına körükle gitmesi bunun en baş sebepleri. Tek tek olaylara girmek hepimiz için hem sıkıcı hem de gereksiz olacağını düşünerek girmiyorum.

Fakat; federasyon olarak Trabzon’da hakem tekmelendiğinde, Ali Sami Yen’de yağmur gibi su şişeleri atıldığında, Saraçoğlu’nda hakeme saldıran taraftar olduğunda, bir takımın deplasman dönüşü otobüsü kurşunlanıp şoförü yaralandığında vs vs göstermelik cezalar veriyorsan ya da hiç ceza vermiyorsan, o zaman herhangi bir erteleme yapmayıp hatta kulüpler birliği üzerinden göz dağı vermeye kalkıyorsan şuan vereceğin cezalarda, kararlarda samimiyetten uzak görülecektir.

Öyle ki verdiğiniz bir karar var mı onu da bilemedim tam olarak. Sadece YETER dediğinizi duydum. Tam da bu noktada aynı kelimeyi, YETERRRRR diye halbuki takımlarda size kurmuştu defalarca, vakti zamanında Gaziantep FK’yı çalıştırırken sizin kurduğunuz gibi. nitekim bu haykırışların size uğramadığını bugün görmüş oluyoruz.

Tüm bunların yanında bunca olan olaydan sonra milletin aklıyla dalga geçer gibi, bütün ihaleyi siz hariç herkese yıkmaya çalışmanız, bu yönde bir açıklama yapmanız ne kadar yetersiz olduğunuzu da bir kez daha gösteriyor. Elbette şiddet çözüm olmadığı gibi başvurulması gereken bir yöntem de olmamalı. Ancak sorumlularında kenara çekilip, sizin yüzünüzden oldu diyerek tabiri caizse çekirdek çitlemesi de hak değil.

Eğer bir suçlu aranıyorsa baş suçlu Federasyon ve MHK’dir. Siz içinde bulunduğumuz futbol ikliminin baş sorumlususunuz. Bu sorumluluk size iyi bir ortam yaratmak, adil bir ortam yaratmak ve gerektiğinde cezaları vermek hatta radikal kararları almak için verilmiştir. Siz ağzına geleni konuşan başkanların birine ceza verip birine vermezseniz, bir takıma ceza verip diğerine vermezseniz, gerektiğinde küme düşürüp, puan silemezseniz orada oturmanızın da çok bir gereği kalmıyor açıkçası.

22.08.2022 tarihinde yazdığım yazıda da belirtmiştim. Bu ülkeye bir Margaret Teacher lazım. Ülke futbolunu kökünden kazıyıp, gerekirse Avrupa kupalarının yolunu kapatıp, 5 sene sadece içerideki sıkıntıları giderecek bir Federasyon lazım.

Ez cümle, ben şahsım adına böyle ahlaki problemlerin olduğu bir ortamda çocuklarıma futbolu sevdirmeye çalıştığım için önce çocuklarımdan, sonra da tüm çocuklardan özür diliyorum. Halil Umut Meler’e geçmiş olsun dileklerimi tekrar iletiyorum.

Kalın sağlıcakla,