Mehmed Akif Ersoy’un “Eşref Bey’in emireri Zenci Musa , Omuzundan arşa yükseldi Nebi İsa..” diyerek Safahat’ına dahil ettiği Zenci Musa sadece Safahat’ta değil hepimizin gönlünde başköşede ağırlanmaya layık bir vatan kahramanıdır.
Aslen Sudanlı olan Zenci Musa Girit’te dünya’ya geldi. Kahire’de yaşayan ve tam bir Osmanlı hayranı olan dedesi Zenci Musa’yı, İslamı iyi öğrenmesi ve Osmanlı’yı yakından tanıması için yanına alır ve tam bir Osmanlı ve müslüman olarak yetiştirir.
Türk mahallesinde büyüyen Zenci Musa Türkçeyi cok iyi öğrenir.Trablusgarp’ta Türk subaylar ve Şeyh Sunusi’nin önderliğinde İtalyanlara karşı verilen mücadele sırasında Kuşçubaşı Eşref bey ile tanışır ve onun emir er’i olur.

Zenci Musa Osmanlı Devleti için nerede tehlike baş gösterdiyse bütün heybetiyle orada biten kahraman bir asker oldu.
Savaştan sonra işgal yıllarında ise büyük kahır çekerek İstanbul ‘da yaşamaya başladı.
İşte o Zenci Musa gündüz Galata gümrüğünde hamallık yapıp gece Milli Mücadele için Anadolu’ya silah kaçırdığı İstanbul’da Özbekler Tekkesinde veremden vefat eder.

“BU İŞ DAHA BİTMEDİ...”
İşgal kuvvetleri komutanı General Harrington, İstanbul’da Galata gümrüğünü gezdiği sırada, kendisine “İşte 300 bin altını Yemen’e kaçıran Zenci Musa bu” denildiğinde hemen onun yanına gider ve şöyle der: “Eğer bizimle çalışırsan seni altına boğarım.” Zenci Musa’nın bu sözlere karşı verdiği cevap, bir kişinin değil; haysiyetin, asliyetin, şahsiyetin ve bin yıldır İslam Medeniyetine bayraktarlık yapmış bir milletin cevabı idi: “Her teklif herkese yapılmaz. Bu sözleriniz beni ancak rencide eder. Benim bir devletim var: Devlet-i Osmani, bir bayrağım var: ay-yıldızlı bayrak, bir kumandanım var: Eşref Bey.
Bu iş daha bitmedi, sizinle mücadelemiz devam edecek...” Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki “anlamak” fiili mana yükünü, ancak 2,5 milyon şehitle, 2,5 milyon hayatın sönüşüyle bitirilmiş Birinci Dünya Savaşının sona erdiği günlerde, işgal edilmiş bir İstanbul’da, “Bu iş daha bitmedi” diye düşünebilen ve bunu işgalcilerin en yüksek rütbelisinin yüzüne haykıran bir adamı anlayabilirsek devam ettirecektir.

Zenci Musa, Trablusgarp’tan Balkan Savaşına, Çanakkale’den Kudüs’e, Yemen’den İstiklal Harbine kadar yangın neredeyse oraya koşmuş bu millet için canla başla mücadele etmiş bir yiğitler sultanıdır.
300 bin altın ‘ı Yemen’de Teyfik Paşa’ya teslim etmeyi başaran Musa ; öldügünde bavulunda kuran-ı Kerim , kefen bezi ,Osmanlı haritası ve çok sevdiği Eşref paşanın bir fotoğrafı çıkar.
Ali K. Şahin