Kangrene dönüşen, önü alınamayan kadın cinayetleri ülkemizin en önemli sorunların başında geliyor.

Sapık, ruh hastası koca ve erkekler tarafından yüzleri patlatılıncaya dek dövülen, tacize uğrayan, sokakta, evde ve işyerinde yaşamlarına son verilen kadınların sayısı tepe yaptı. Gazetelerin 3. sayfalarında her gün en az bir kadın cinayeti haberi eksik olmuyor.

İşte bu olumsuz tablo karşısında ünlü iki şarkıcı kadının acı dolu yaşamlarını anlatan filmler ardı ardına gösterime girdi.

 Büşra Pekin’in canlandırdığı Dilber Ay’ın Kahramanmaraş’tan başlayıp Düzce’de sonlanan, zalim baba ile kocanın yaşattığı dehşeti gözler önüne seren “Dilberay” 4 Şubat’ta seyircinin karşısına çıkmıştı. “Tavukları Pişirmişem” türküsüyle gönüllerde taht kuran şarkıcının öz yaşamına odaklanan film hala gösterimde. Sinema tutkunlarının kayıtsız kalamayacağı yapımı kotarmış yönetmen Ketche.

Uzun süredir merakla beklenen “Bergen” 4 Mart’ta vizyona çıktı. “Zenne” ve “Çekmeceler” filmleriyle sükse yapan Mehmet Binay ve M. Caner Alper’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmde Farah Zeynep Abdullah oyunculuğu ve seslendirdiği şarkılarla adeta tek kişilik gösteri sunuyor.

Asıl adı Belgin Sarılmışer olan Bergen’in duyarsız babadan uzaklaşmak için annesi ile Adana’dan başlayıp, Ankara’da konservatuar eğitimi, PTT memurluğu, Feyman Kulüpte kariyerinin ilk adımı ile devam eden, Adana’da pavyonlarda şarkıcılık ve hasta ruhlu koca Halis Serbes ile tanışmasının ardından sonlanan yaşamını anlatan, ilgiyi hak eden film Bergen. 

Zalim kocasından yediği dayağa, yüzüne atılan kezzap ve gördüğü her türlü işkenceye karşın tek dayanağı annesinin desteği ile yaşama tutunmaya çalışan, yanık sesiyle sanatının tepesine ulaşan, trajik sonuyla toplumsal hafızalarda derin yeri olan bir isim Bergen.

 “Acıların Kadını” olarak bilinen Bergen’in yaşadıkları aslında kadın ve kız çocuklarına yapılan zulmün net fotoğrafı. Zalim kocanın acımasızlığından yüzü kezzap izi taşıyan, bir gözünü yitiren sanatçının yıllar önce yaşadığı işkenceye, dehşete, tacize günümüzde kadın ve kız çocukları daha fazla karşı karşıya . Çevremizi öylesine sarmış ki böylesine iflah olmaz ruh hastaları…

Bergen’in katili koca Halis Serbes, “Pişman değilim, Bugün olsa yine yapardım” diyerek içinde tükenmeyen canavar ruhu itiraf ediyor.  

Ününü arabesk şarkılara borçlu olsa bile Bergen, konservatuarda tanıştığı çelloya tutkun sanatçıydı. Yoksul yaşamı onu pavyonlara ve gazinolara savurdu, milyon satan plakları sayesinde  “arabeskin kraliçesi” oldu. Toplum çelloya olan ilgisini bu filmle öğrendi. Hem sesi hem alt yapısı sağlam olan sanatçıydı.

Yıldız Beyazıt –Sema Kaygısız ikilisin senaryosunu yazdığı filmde Halis Serbes’i canlandıran Erdal Beşikçioğlu, Nadire’de Nergis Öztürk ve annesi rolünde Tilbe Saran karakterlerini fazlasıyla inandırıcı kılıyor.

Geçen yıl yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’ne göndermede bulunulması yapımın artı yönü. Kaçırılmayacak film Bergen.