Gaziantep FK Türkiye Kupası Çeyrek final maçında Alanyaspor ile karşılaştı dün akşam. Avrupa’ya giden en kestirme yol olan kupa finaline ulaşmaktı amaç elbette; fakat Gaziantep FK’nın son haftalardaki form durumu düşünüldüğünde bunun kolay olmayacağı çok net gözüküyordu. Bir de Alanyaspor deplasmanında….
 
Alanyaspor bu ligin iyi ekiplerinden bir tanesi. Gerek sergilediği futbol ile gerekse de oturttuğu sistem ile. Bakın, düşünün ve hayal edin lütfen Alanyaspor’un son 5 senesini. Ne hocalar ne futbolcular geldi geçti, gittiğinde bu takımın ritmi bozulur diyebileceğimiz. Fakat dedim ya sistem oturunca isimlerin bir önemi kalmıyor işte. Böyle bir ekibe karşı kupada tek maçlı bir sistemde oynamak elbette ki kolay olmayacaktır.
 
Sadece bu da değil problem, üstüne saçma sapan bir sistemde futbol oynama çabası var. Kupa maçı neden tek maç? Neden rövanşı yok? Tek maç ise neden tarafsız sahada değil o zaman?
 
Size başka bir örnek vereyim, Kayserispor deplasmanda Fenerbahçe’yi eledi, önceki akşam yine deplasmanda Beşiktaş’ı eledi üstelik iyi futbol oynayarak ve ne hikmettir yarı final maçını bu seferde Trabzon’da Trabzonspor ile oynayacak. Şu söylediğimi lütfen düşünün, Trabzonspor’u eleyince de İspanyada Real Madrid ile eşleşsinler, ne bileyim Londra’da Chealse ile ya da ne bileyim Paris’te PSG ile eşleşsinler bu Anadolu kulüpleri o zaman. Bence bu sistemde kesinlikle bir düzenleme yapılmalı.
 
Tabi biz şimdi sistemi şunu bunu eleştirdikten sonra Gaziantep FK çok mu iyi oynadı diyeceksiniz? İyi oynamadı ama dar rotasyonda çıkarılabilecek en iyi kadro çıktı bence. Çıkan kadroda Ertuğrul’un yerine Toşça düşünülebilirdi belki fakat son maçlardaki Anil Toşça performansı bunu haketmiyordu. Alanyaspor’u devirmenin yöntemi de iyi bir savunma yapmaktan geçince Ertuğrul tercihi yerinde bir tercih gibi göründü. Kulübeye bakarsak çok tercih şansının olmadığı da görüldü açıkçası.
 
Gaziantep FK adına haftalardır bir problem olarak karşısına çıkan bireysel hatalardan gol yeme alışkanlığı bu maçta da sürdü.  Bu maçta diğer maçlardan farklı olarak ise hücumda çok üretken olamadığı için maalesef mağlup ayrıldı. Böylece kupaya veda etmiş oldu.
 
120 dakika mücadeleci bir müsabakadan çıkan Gaziantep FK şimdi ligde Hatayspor ile karşılaşacak. Kadroda rotasyonun kısıtlı olması, sakatlıkların olması üstüne de yorgunluk. Çok zor bir maç olacak fakat Gaziantep FK’nın bu maçı kesinlikle kazanması lazım.
 
Son olarak değinmek istediğim başka bir konu var. Dünyanın neresine giderseniz gidin, ne kadar yetenekli olursanız olun, ahlaki bozukluklar olduğu sürece asla iyi hatırlanmazsanız dahası bu sizin hep dışlanmanıza neden olur. Tayfur Bingöl denen arkadaş ağza alınmayacak küfürleri, el kol hareketlerini, Gaziantep FK yedek kulübesi özellikle de Erol Bulut’a yönelik duyacak şekilde söylemesi bu işin hangi noktaya geldiğinin göstergesi. Maçların kazanılıp kaybedilmesinden daha önemli konular vardır. Ahlaki değerleri bu kadar yok sayarak yaşamak anlık kazançlar sağlasa da uzun vadede kayıpları beraberinde getirir.
 
Ulu Önder Atatürk ne demişti; ‘’ Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim.’’