Dünyanın en yalnız insanı! Agafya artık yeni evinde
Dünyanın en yalnız insanı en mutsuz olan mıdır bilinmez ama, Güney Sibirya dağlarında yıllardır tek başına yaşayan Agafya lykova çok mutlu.


Dünyanın en yalnız insanı! Agafya artık yeni evinde
    
Modern dünyaya en uzak noktalardan birinde, Rusya'nın Güney Sibirya dağlarında tek başına yaşayan 76 yaşındaki lykova şu günlerde tekrar ülkenin gündemine oturdu.

Yaşlı kadın artık derme çatma kulübede değil, milyarder iş insanı Oleg Deripaska tarafından yaptırılan bir evde yaşıyor. Yeni ev birkaç gün önce tamamlandı ve babası tarafından inşa edilen yıkık kulübeden daha fazla konfor ve sıcaklık sunuyor.

Ortodoks kilisesinin üyeleri de ilk gecesini geçirdiği yeni ahşap evi kutsamak için Agafya'yı ziyaret etti.

VİRÜSÜ BİLMİYOR

Ayıların ve kurtların dolaştığı topraklarda yıllardır hasta olmadan yaşamını sürdüren Agafya'nın tabii koronavirüsten de haberi yok. Ancak evi yapmaya gelenler de dahil bu süreçte herkes onu bu hastalıktan korumak için özel bir çaba gösterdi.

AGAFYA NEDEN İNSANDAN UZAK BİR HAYAT YAŞIYOR?

Agafya, Stalin döneminde dini zulümden kaçınmak için 1936'da doğduğu Sibirya'nın vahşi doğasına kaçan bir ailenin hayatta kalan tek kişisi. Zulümden kaçtığından beri insan eli değmemiş ormanlık alanda tek başına yaşıyor.

Agafya lykova, sayıları artık yüzlerle ifade edilen eski bir inanç geleneğine sahip insanlardan kaçan, tek başına yaşamayı seven biri. Yani 17. yüzyılda Ortodoks Kilisesi'nde yapılan dini reformları kabul etmeyen grubun en son temsilcisi.

1936'da Stalin'in kilise ritüellerini yasaklayıp dini alanlarda kısıtlamalar getirdiği dönemde Agafya'nın babası Sibirya'nın Hakasya ormanlarına kaçmış. Burada kendisiyle aynı görüşteki insanlarla birlikte yeni bir yaşam kurmuş. Tayga adı verilen Sibirya ormanlarının içinde büyüyen Agafya Stalin rejiminden kaçıp ormana sığınan başka bir ailenin oğluyla evlenmiş. Dört çocuğu olmuş ama zorlu kış koşullarında hepsini kaybetmiş.

Lykova, hayatının ilk 35 yılında yakın ailesi dışında kimseyle temas kurmadı. 1978'de bölgeden geçen bir Sovyet Askeri Uçağı tesadüf eseri Agafya'yı keşfetmiş.

Ortalama sıcaklığın eksi 50 dereceyi bulduğu, en yakın kasabanın 240 km uzağında, ahşap bir kulübede yaşamına devam eden Agafya, arada bir sağlık kontrolü için gelen doktorlar tarafından muayene ediliyor ve kendisine helikopterle ayda bir erzak yardımı getiriliyor. Bu hizmetler artık masraflı olduğu için yaşlı kadın huzurevine yatırılmak istenmiş ancak ne olursa olsun hiçbir teklifi kabul etmemiş. Hatta Agafya ne ilaç ne de yemek istiyorum beni dağlarımdan ayırmayın demişti.