Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’ndan memur ve memur emeklisine beklendiği gibi hükümetin önerdiği zam kararı çıktı. Hakem heyeti memur ve emekliye yine sefalet zammını layık gördü.
Kamu İşveren Heyeti ile yetkili konfederasyon Memur-Sen, en çok üyeye sahip Türkiye Kamu-Sen ve Birleşik Kamu-İş arasında 28 Temmuz’da başlayan 8. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde 22 günlük sürede uzlaşma sağlanamadı.
Hükümet, sendikalara son olarak maaş ve aylıklara 2026 yılının birinci altı ayında yüzde 11, ikinci altı ayında yüzde 7, 2027 yılının birinci altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında yüzde 4 zam yapılmasını, taban aylıkların 1000 TL artırılmasını teklif etmişti. Bu teklif üzerine sendikalar masadan kalkmış, tepkilerini bir gün iş bırakarak alanlarda göstermişti.
Uzlaşmazlık üzerine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sözleşmeyi 11 üyeden oluşan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taşıdı. 6’sı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın atadığı üyelerden oluşan hakem kurulu, üç toplantının ardından sözleşmeyi birinci yıl yüzde 11, yüzde 7, ikinci yıl yüzde 5, yüzde 4 zam olarak sonuçlandırdı. Kurul, sadece ikinci yıl birinci altı ay için bir puan artış yaptı. Hükümetin taban aylığın 1000 TL artırılması teklifi de heyet tarafından kabul edildi.
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’ndan memur ve memur emeklisini rencide eden hükümetin önerdiği zam kararının çıkması aslında bekleniyordu. Zira, bundan önceki yıllarda üç kez hükümetin önerdiği artışı aynen benimseyen hakem heyeti, bu kez de sendikalara teklif edilen zam doğrultusunda sözleşmeyi imzaladı. Sadece 2027 yılının birinci altı ayı zammını bir puan artırdı.
Yetkili konfederasyon Memur-Sen ile Türkiye Kamu-Sen temsilci göndermeseydi Kamu Görevlileri Hakem Kurulu çoğunluk sağlanamadığından toplanamayacaktı. 6.5 milyonluk kitlenin iki yıllık maaş ve aylık artışları TBMM’de 2026 yılı bütçe görüşmelerinde ele alınacaktı.
Türkiye Kamu-Sen, sözleşme görüşmelerinde 11 hizmet kolunda edinilen sosyal hakların kesinleşmesi adına hakem kuruluna katıldıklarını açıklarken, genel başkanları Ali Yalçın’ın “Güvenmiyoruz, her kararı ciddiyetten uzak” diyerek salvolar fırlattığı hakem kuruluna Memur-Sen’in temsilci göndermesi şaşırttı. Ali Yalçın, önce esip, gürledi, kurula ağır sözler sarf etti, ardından hakem heyeti toplantılarına temsilci gönderdi. Ne yaman çelişki. Ya “ kurula güvenmiyoruz” diye avaz avaz bağırmayacaksın ya da o sözlerinin arkasında duracaksın. Bu tutumu ile “yandaş sendika, sarı sendika” nitelemesinden asla sıyrılamaz Memur-Sen. Türkiye-Kamu-Sen de bu süreçte oldukça zedelendi.
Her iki konfederasyon memur ve emekliye layık görülen sefalet zammının belirlendiği üçüncü toplantıyı terk etti. Bilmiyorlar mıydı, hakem kurulunun hükümetin teklifinin dışına çıkamayacağın ve yüksek zam vermeyeceğini. Bal gibi de biliyorlardı. Birleşik Kamu-İş’in sözleşme sürecinde dik duruşu övgülerle karşılandı.
Memur ve emekli zammı bütçe görüşmelerine kalsaydı, muhalefet ve kamuoyunun baskısı ile TBMM’de yüksek artış sağlanabilirdi dar ve sabit gelirliye. Milyonlarca memur ile memur emeklisi düşük zamdan ötürü iki yıl daha yoksulluğun pençesinde kıvranacak. Komik zamlarla iki yıl boyunca mutfağı ve cebi yakan hayat pahalılığı karşısında ne kadar ayakta kalabilirler?
İki yılda bir sergilenen bu orta oyunun sonlanması, memurun elinin siyasi irade karşısında güçlü olabilmesi için 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendika ve Toplu Sözleşme Yasası’nda emekçiler lehine değişiklik yapılması bir kez daha görüldü. Memurun grev hakkından yoksun olması ve yaptırım gücünün zayıflığından ötürü milyonlarca gariban hükümetin layık gördüğü ile komik zamlarla yetiniyor. Yazık değil mi bu insanlara. Enflasyonla mücadele ve mali disiplin diye yürütülen programın, kamuda aşırı savurganlığın bedelini niye garibanlar ödesin.