Geçinmekte zorlanan vatandaşın sırtına bu kez de yüzde 1000 ile 1400 arasında rekor artış yapılan emlak vergisi yüklendi. Yılbaşında yürürlüğe girecek yeni emlak vergisi ödemeleri dar ve sabit gelirliyi adeta canından bezdirecek.

Eğer yargı devasa artışa “dur” demezse bu yıl örneğin 2 bin TL emlak vergisi ödeyen bir vatandaşın cebinden 2026 yılında 10 bin TL tutarında para çıkabilecek. Bu tutar 2026’nın ardından üç yıl boyunca Yeniden Değerleme Oranı’nda (YDO) artacak.

Dolaylı ve dolaysız vergilerin yüzde 70’ni sırtlayan, nüfusun çoğunluğunu oluşturan milyonlarca düşük gelirli, zamlı emlak vergisini ödeyebilmek için hayli zorlanacak. Ayda 16 bin 881 TL aylık ve 22 bin 104 TL tutarında para ile ay sonunu getirmeye çalışan emekli ile asgari ücretli nasıl verebilir bu kadar parayı. Sadece bir evi olan emekli emlak vergisinden muaf. Ancak, birden fazla konutu olan emekli diğer evleri için aynı vergi ödeyecek.

Dört yılda bir saptanan “Belediye Emlak Rayiç Bedelleri”ne yüze 1400’e ulaşan oranda zam yapılması vatandaşı isyan ettirdi. Maaş, aylık ve ücretlerine bu denli zam yapılmayan memur, işçi, asgari ücretli, emekli, dul, yetim, esnaf ve çiftçi haklı olarak, “ Gelirlerimiz aynı oranda artmadı. Bu akıl dışı tutarları nasıl ödeyeceğiz. Nedir bu zulüm? Vergi değil, sanki soygun” diye yakınarak itiraz dilekçeleri ile vergi mahkemesinin yolunu tutuyor. Dava açmak için belediyeye itiraz gibi bir zorunluluk bulunmuyor.

Emlak vergilerindeki acımasız, insaf dışı zam kiracıları da etkileyecek. Zira ev sahipleri kiracısından aynı oranda artış talep edecek. Evi olmayan garibanlar kira artışı karşısında epey zorlanacak. Büyük kentlerde kiracılar ya evi boşaltacak ya da tayinin isteyip memleketine dönebilmenin yolunu arayacak. Ev sahiplerin yanında memur, emekli, öğrenci, işçi gibi dar gelirli vatandaşı da olumsuz etkileyecek dudak uçuklatan yeni emlak vergisi.

Maaş, aylık ve ücretlere çok düşük zam yapılıyor, buna karşılık emlak vergisi yüzde 1400’e varan oranda artırılıyor. Pes doğrusu. Yüksek zammı çalışan ve emekliden esirgeyip fahiş tutarda emlak vergisini vatandaştan istemek gerçekten ayıp ve adil değil.

Emlak vergisindeki müthiş artış, gayrimenkul işlemlerinde uygulanan tapu harcına, emlak satışından elde edilen gelirden alınan vergiye, şirketler için kurumlar vergisine, veraset ve intikal vergisine, kira gelirinden alınan vergi ve değerli konut vergisine aynı oranda yansıyacak.

Anayasa Mahkemesi’nin önceden verdiği bir karar uyarınca mülk sahipleri emlak vergisine karşı dava açabiliyor. Fahiş emlak vergisine karşı dava açabilmek için erken öğrenenler için son tarih 8 Eylül. Yeni vergiyi geç öğrenenler bu yılın sonuna dek dava açılabiliyor. Ancak dava ne kadar erken açılırsa ileriki yıllarda ödenecek verginin önüne o kadar erken geçilmiş olunacak. Vatandaş bu konuda muhtarlıklar ve belediyelerden bilgi alabilir Belediyelerin de dava açma hakkı var..

Emlak vergileri dört yılda bir Vergi Usul Yasası’nın 49. Maddesi uyarınca takdir komisyonu tarafında her il ve ilçe için ayrı saptanıyor. Komisyon, defterdar, vergi dairesi ve belediyeden iki temsilci ile tapu sicil müdürü, tarım orman müdürü, ticaret, ziraat, serbest muhasebeci ve mali müşavir, esnaf ve sanatkar odalarınca görevlendirilen birer üye ve mahalle- köy muhtarından oluşuyor.

İddia edildiği gibi dudak uçuklatan zammı belediyeler değil, takdir komisyonu belirliyor. Bazı siyasetçiler, “ emlak vergisini belediyeler saptıyor” diyerek topu yerel yönetimlere atıyor, yüksek artışın sorumlusu olarak onları göstermeye çalışıyor. Yukarıda da vurguladığım gibi yeni zamları tespit eden takdir komisyonunda belediyelerin ve muhtarların ağırlığı yok. Aslında devletin ve belediyelerin kasalarına fazla para girişi olacağından devasa zamdan yakınacaklarını sanmıyorum. Geriye tek umut, vergi mahkemelerinin rekor düzeydeki emlak vergisi artışına onay vermemesi.