Prof. Dr. Berna BALCI İZGİ

Enflasyon makroekonomik istikrarı etkileyen çok önemli bir değişkendir. Çünkü enflasyonist beklenti, piyasadaki hemen hemen bütün oyuncuların ilgilendiği temel bir gösterge oluyor. Merkez Bankası’nın enflasyon 2021 dördüncü raporunda enflasyondaki yükseliş ile birlikte bir dizi makroekonomik göstergenin seyri hakkında bilgi veriliyor. Özellikle emtia ve enerji fiyatlarındaki yükselişe dikkat çekiliyor.

2021 yılını geride bırakmaya az bir zaman kala içinde bulunduğumuz günlerde, Koronavirüsün yeni varyantlarına bağlı olarak gerileyen güven endeksleri ve yavaşlayan tedarik zincirleri ile birlikte ele alındığında ekonomideki toparlanmanın zaman alacağı anlaşılıyor.

Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarının istikrarlı olmadığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye de bu ülkelerden biri olarak görülüyor. Doğrudan yabancı yatırımların durması ve yanısıra finansal piyasalarda döviz kurundaki oynaklığın ve enflasyon sorununun olduğu herkesçe bilinen bir gerçek.. Ekonomideki en önemli problemlerden biri olan enflasyon, ülkemizde döviz kurundaki yükselişle birlikte gerçekleştiği için kur yükselişinin enflasyonu beslediği, enflasyonun ise tekrar kur yükselişini beslediği bir fasit daire oluşuyor. Bu fasit dairenin kırılması, uzun dönemde dış fazla vermekle mümkün olacaktır.

Açıklanan son Merkez Bankası raporunda çekirdek enflasyondaki B enflasyonu %18.63 ve C grubu enflasyon göstergesinin ise %19.98 olarak gerçekleştiği bildiriliyor. Buna göre enflasyonun temel mal grubunda gerilerken, işlenmiş gıda ve y hizmet grubunda yükselmiş olduğu belirtiliyor. Aşağıdaki grafikte 2021 beşinci ayından itibaren enflasyondaki yükseliş görülüyor. Bu nedenle önümüzdeki bir yıllık süreç TÜFE’de yükselişin devam edeceği beklentisi devam edecek gibi görünüyor.

Enflasyon Verileri

Kaynak:TCMB

Üretici cephesinde ise tedarik zincirlerindeki daralmaların etkisinin kısmen de devam ettiği görülüyor. Merkez Bankası raporuna göre Eylül ayında tedarikçi teslim sürelerinin 50 eşik değerinin altında kaldığı görülüyor. Bu gecikmeler üretici fiyatlarında yükselmeye neden oluyor.

Dolayısıyla hem üretici hem tüketici enflasyonu için yükseliş trendine devam ettiği görülüyor. Dış piyasalara bakacak olursak geçtiğimiz gün açıklanan ABD enflasyon verisi yıllık bazda %6,5 gibi bir oranda ilan edildi. Bu da Amerikan ekonomisi için oldukça yüksek bir rakam olup diğer ülkelere de geçiş yapması muhtemel görünüyor.

Özellikle enerji sektöründe petrol fiyatlarındaki 2021 yılında gerçekleşen yükselişin üfe’ye (üretici fiyat endeksi) katkı yapması bekleniyor. Petrol fiyatı 2022 yılı için 77,50 US$ olarak tahmin ediliyor. Doğalgaz fiyatlarındaki artışla birlikte enerji fiyatlarının da artması bekleniyor. 2022 yıl sonu enflasyon tahmini %7.8’den %11.8’e yükseltildi. Bu koşullar altında düşük enflasyon ve kur istikrarının önemine dikkat çekilmiş olması pek bir anlam ifade etmiyor. Çünkü bunun gerçekleştirilebilir olma ihtimali en azından önümüzdeki yıl için imkansız gibi görünüyor.