Dört aylık enflasyon karşısında maaşı, ücreti ve aylığı büyük ölçüde eriyerek, pula dönen milyonlarca memur, işçi ve emekli temmuzda ara zam talep ediyor.
TÜİK’in Ocak-Nisan dönemini kapsayan dört aylık süreçte TÜFE oranı kümülatif yüzde 13.36 oldu. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına koşut artan enflasyon oranı ile hayat pahalılığı dar ve sabit gelirliyi fena vurdu, satın alma güçlerini belirgin şekilde geriletti.
Yüzde 13.36’lık TÜİK enflasyonu net 22 bin 104 TL tutarındaki asgari ücreti 2 bin 605 TL aşındırdı. 10 milyona yakın emekçinin geçim kaynağı asgari ücretin satın alma gücü 19 bin 499 TL’ye geriledi. 14 bin 469 TL’lik en düşük SSK ve Bağ-Kur emekli aylığının satın alma gücü ise 1.705 TL’lik aşınma ile 12 bin 764 TL’ye indi. 19 bin 617 tutarındaki en düşük memur emeklisi aylığı da 2 bin 312 TL eriyerek 17 bin 305 TL oldu. Memur maaşı ile kamu işçisi ücreti de dört aylık enflasyondan erime payını aldı. Onların da satın alma gücü dibe vurmaya başladı.
6.5 milyona yakın memur ile memur emeklisine temmuzda yüzde 5 oranında toplu sözleşme zammı verilecek. Ocak ayında maaş ve aylıklarına yüzde 6 oranında toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkı ile birlikte yüzde 11.54 oranında artış yansıtılan bu kitleye temmuzda yüzde 5 oranında toplu sözleşme zammının yanı sıra son 6 ayda oluşacak enflasyon farkı da ödenecek.
Ocak ayında aylıklarına yapılan yüzde 15.75 zam karşısında şoke olan SSK ve Bağ-Kur emekli, dul ve yetimin aylıklarında temmuzda son 6 ayda gerçekleşecek TÜFE oranında artış olacak. Dört aylık enflasyonun yüzde 13.36 olduğu dikkate alınırsa en çok yoksunluk yaşayan SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 17-20 arası zam verilmesi kuvvetle muhtemel. Yeter mi? Asla, iki, üç ayda erimeye başlıyor.
1 Ocak’ta yürürlüğe giren net 22 bin 104 TL ile asgari ücret bir yıllık saptandı. Lakin daha dört ayda 2 bin 605 TL eridi. Yılbaşına dek ve emekçinin cebine girecek Şubat 2026’ya dek erimenin sürmesi kaçınılmaz. Temmuzda ara zam yapılmayacağına göre hızla küçülen ücretle 10 ay daha nasıl yaşayabilir emekçi.
Memur, işçi ve emekli açısından tablo böyle. Resmi ağızlar enflasyonda düşüşün sağlandığını açıklasa bile çarşı-pazarın, marketin, kasabın, manavın, mahalle bakkalının fiyatları hiç öyle demiyor. Milyonlarca memur, işçi, emekli, dul, yetim, çiftçi ve esnaf ateş pahası etiket fiyatları karşısında “Yandım Allah” diye feryat ediyor. TÜİK’in duyurduğu yaşamın gerçekleri ile örtüşmeyen TÜFE verileri milyonlarca garibanı iyiden iyiye yoksulluğun pençesine itiyor. Aylık ve maaş zamları sürekli gerçek fiyatlardan uzak saptandığından iki, üç ay içinde eriyerek kuşa dönüyor. Yakınmalar her yerde artarak sürüyor. Garibanlar 6 aylık enflasyon ve toplu sözleşme zammının dışında maaş, ücret ve aylıklara temmuzda ara zam yapılmasını, seyyanen artış yansıtılmasını her yerde haykırıyor.
Asgari ücretle çalışan 10 milyon emekçinin mevcut para ile Şubat 2026’ya dek ayakta kalması olanaksız. Bir yıllık saptanan ücrete temmuzda ara zam yansıtılmasını acıtıcı yaşam koşulları kaçınılmaz kılıyor. Emekçi de bu yöndeki istemini her yerde dile getiriyor.
Eğer, Asgari Ücret Tespit Komisyonu temmuza dek toplantıya çağrılırsa işçi tarafını temsil eden Türk-İş’in takınacağı tutum ne olacak? Zira, Türk-İş Genel Başkanı taleplerinin komisyon toplantılarında genelde kabul görmemesi, ücretin çoğunlukla işveren ve hükümet temsilcilerinin oyları ile saptanmasından ötürü görüşmelere artık katılmayacaklarını, komisyon yapısının mutlaka değiştirilmesi gerektiğini kamuoyuna duyurmuştu. Hatta bu yöndeki görüşünü geçen günlerde yinelemişti. Olası toplantıda Türk-İş temsilcileri yer almazsa diğer konfederasyon temsilcileri mi bulunur? Soru yanıtını bekliyor..