Kendini şu cümleyi düşünürken yakaladığın oldu mu hiç? Bir tartışmanın ortasındasın… Belki annenle. Belki sevgilinle. Belki bir arkadaşınla. Konuşuyorsunuz ama… O seni anlamıyor. Sen de onu.
Ve kafanda şu dönmeye başlıyor:
“Nasıl değiştiririm bu fikri? Ama onu kırmadan. Sinirlenmeden. Manipülasyon yapmadan.”
Zor mu? Evet.
İmkânsız mı? Hayır.
İlk adım: Durdur kendini. Ama gerçekten dur.
Fikrini değiştirmeye çalıştığın kişiyi değil, önce kendini yakala.
Ne yapmaya çalışıyorsun?
Haklı çıkmak mı?
Kendini kanıtlamak mı?
Karşı tarafı 'yenmek' mi?
Yoksa sadece...
Gerçekten, yürekten, bağ kurmak mı istiyorsun?
Eğer ikinci seçenekteysen, devam edelim. Çünkü fikri değiştirmekten önce güveni kurmak gerekiyor.
"Ama ben haklıyım!" dediğini duyar gibiyim.
Ve haklı da olabilirsin.
Ama şunu unutma: İnsanlar genellikle gerçeği değil, kendilerini güvende hissettiren fikirleri savunur.
Bir fikri çürütmek kolay olabilir.
Ama bir duyguyu yerinden oynatmak? İşte orası dikkat ister.
Onun savunduğu şeyin arkasında hangi duygu var?
Korku mu? Suistimale uğramışlık mı? Ait olma arzusu mu?
Fikri değil, duyguyu duymaya çalış.
İşte orada bir kapı açılır.
Peki ya sonra?
Pozitif örnekler işe yarar.
Ama "bak işte şu da böyle yapmış" diyerek değil.
"Ben bu konuda şöyle bir şey yaşadım ve bakış açım değişti" diyerek.
Yani örnek gösterme.
Tanıklık et.
Kendi hayatını, deneyimini, dönüşümünü paylaş.
Bunu yaparken kibir değil, kırılganlık göster.
Bu bir ikna değil, davettir.
Bir de şu var: Sabır.
İnsanlar bir konuşmayla değişmez.
Ama o konuşmada nasıl hissettiklerini unutmazlar.
Senin tavrın, ses tonun, gerçekten dinleyip dinlemediğin…
Belki bugün değil.
Ama aylar sonra o tohum yeşerebilir.
O yüzden “ben söyledim, hâlâ anlamıyor” demek yerine,
“Ben onun zihnine bir pencere açabildim mi?” diye sor.
Kapanışta şunu hatırla:
Fikir değiştirmek güç gösterisi değildir.
Bağ kurma sanatıdır.
Ve bağ kurmak bazen...
Sadece dinlemek,
Hissetmek,
Sormak,
Ve cevap vermemeyi seçmekle başlar.
O yüzden bir dahaki tartışmada kendine şunu hatırlat:
"Ben bu konuşmayı kazanmaya değil, anlamaya geldim."
Ve işte o zaman, gerçek dönüşüm başlar.