Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından açıklanan “Dünya Eşitsizlikler Raporu”’na göre küresel gelir ve servet eşitsizliği artış gösteriyor. Küresel servet eşitsizliklerinin gelir eşitsizliğinden daha fazla olduğu görülüyor. Dünya nüfusunun en yoksul yarısı zar zor herhangi bir servete (%2) sahip iken dünyanın en zengin %10'u tüm servetin %76'sına sahip. Nüfusun en yoksul yarısı ortalama olarak yetişkin başına 2.900 €, yani 4.100 USD ve en üst %10'luk kısım 550.900 €'ya (veya 771.300 USD'ye) sahiptir.

Top 0.01% of wealthy individuals now hold 11% of the world's wealth - up  from 10% in 2020 - HCA Barbieri News

Rapor, ülke grupları içerisinde Latin Amerika’da en üst %10’luk gelir düzeyine sahip grubun milli gelirin %55’ini aldığını; bu oranın Avrupa’da %36 olduğunu ifade ediyor. Burada sözü edilen gelir emeklilik ve işsizlik katkı payları ödendikten ve alındıktan sonraki ve gelir vergisi öncesi ve diğer transferler öncesi net gelir olarak ele alınmış. Dünyada ülke grupları içerisinde bakıldığında, orta ve üst gelir düzeyi arasındaki açığın, Rusya, Merkezi Asya, Kuzey Amerika, Doğu Asya ve Avrupa ülkelerinde daha fazla olduğunu görüyoruz. Güney ve güneydoğu Asya, Latin Amerika Güney Afrika ve Mena ülkelerinde bu açığın daha fazla olduğunu görüyoruz.

En düşük %50’lik gelir grubundaki nüfusun ise orta gelir düzeyi ile arasındaki boşluğun hemen hemen bütün ülke gruplarında oldukça yüksek olduğu görülüyor. Bunların içerisinde eşitsizliğin en fazla olduğu ülkeler Mena ülkeleri ve Güney Afrika ülkeleri ve sonrasında Latin Amerika şeklinde söylenebilir. Bu nedenle küresel eşitsizliklerin 20. yüzyıldaki batı emperyalizminin olduğu döneme göre günümüzde daha fazla olduğu söylenebilir.

Rapora göre eşitsizlikleri anlamanın bir yolu da hükümetlerin net refahı ile özel sektörün net refah arasındaki farka bakmaktır. Son 40 yılda ülkeler anlamlı derecede zenginleşirken bu ülkelerin hükümetlerinin ise fakirleşmiş olduğu görülmektedir. Refahın büyük çoğunluğunun özel sektör elinde olduğu görülmektedir.

Bu süreç Koronavirüs salgını esnasında hükümetlerin gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 10-20’ye yakınını borç almış olması ile teyit edilmiş görünmektedir. Özel sektörden borç almasıyla bu anlamda hükümetlerin refah anlamında refahının azalmış olmasının eşitsizlikle ve küresel iklim değişimi ile mücadele anlamında hükümetlerin elini zayıflattığı söylenebilir.

Özel servetlerdeki artış açısından bakıldığında da ülkeler arasında bir eşitsizliğin olduğu görülmektedir. 1990’lardan bu yana küresel multimilyonerlerin içerisinde %1’lik üst grup yaratılan ek servetin %38’ini alırken ortadaki %50’lik grup sadece bu servetin %2’sini almaktadır. Dünya genelinde, 1995 yılından bu yana zengin bireylerin yıllık bazda servetinin %6’dan %9’a yükseldiği görülmektedir .

The top 0.01 per cent now owns 11 per cent of the global wealth, up from 10 per cent last year. Global billionaires also saw an increase to 3.5 per cent amid the pandemic

Cinsiyet eşitsizliği açısından bakıldığında ise küresel kazançlarda kadınların payının işten elde edilen toplam gelirin (emek geliri) 1990'da %31’e yakın iken, bugün %35’lerde olduğu görülüyor. Mevcut cinsiyet kazanç eşitsizliği hala çok yüksek olduğu görülüyor.

https://wir2022.wid.world/www-site/uploads/2021/10/CH5-F5.2.jpg

Bu bilgilere dayanarak pandeminin de etkisi ile başlamış olan daralmanın devam edeceği öngörülüyor. Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nda, dünya ekonomisine ilişkin 2021 yılı büyüme tahmini %6'dan %5,7'ye çekildi.

Buna bağlı olarak gelecek yılın sosyal ve ekonomik olarak ülke ekonomilerinin birçok sorunla mücadele edeceği bir yıl olacak gibi görünüyor.