Son yıllarda bazı ebeveynlerin “modern ve bilinçli” bir yaklaşım adı altında çocuklarına kontrollü alkol tüketmeyi öğretme çabaları dikkat çekiyor. “Evde denesin ki dışarıda başına bir şey gelmesin”, “biz öğretmezsek başkası öğretir” gibi cümleler artık neredeyse yeni bir ebeveynlik manifestosuna dönüşmüş durumda.
Ama şu soruyu sormak gerekiyor: Gerçekten bu kadar basit mi?
Ergen Beyni Alkolle Tanışmaya Hazır mı?
Bilimsel çalışmalar, beynin özellikle prefrontal korteks (karar verme, dürtü kontrolü, uzun vadeli planlama) gibi bölümlerinin yaklaşık 25 yaşına kadar gelişimini sürdürdüğünü gösteriyor (Casey et al., 2008). Yani bir ergenin beyni, yetişkininkinden yapısal olarak farklı çalışıyor. Bu dönem; öğrenme, sosyal ilişkiler, kimlik gelişimi ve risk alma davranışlarının zirve yaptığı bir süreç.
Ergenlikte alkol tüketimi, bu doğal gelişim sürecine doğrudan müdahale ediyor. Özellikle erken yaşta düzenli alkol tüketimi:
- Hafıza ve öğrenme kapasitelerinde kalıcı azalma,
- Duygusal regülasyonda bozulma,
- Riskli davranışlara (erken cinsellik, suça eğilim, kazalar) daha fazla yönelme,
- Bağımlılık geliştirme riskinde ciddi artış gibi sonuçlara yol açabiliyor (Spear, 2018; NIAAA, 2022).
İstatistikler Ne Diyor?
- Alkolle 14 yaşından önce tanışan gençlerin, ileriki yaşlarda alkol bağımlılığı geliştirme riski, 21 yaş sonrası başlayanlara göre 4 kat daha fazla.
- Genç yaşta alkol kullananlarda, depresyon ve anksiyete gibi ruhsal hastalıkların görülme oranı anlamlı derecede daha yüksek (WHO, 2020).
- ABD Ulusal Alkol ve Alkolizm Enstitüsü’ne göre, ergenlerde alkol kaynaklı ölümler trafik kazaları başta olmak üzere ilk üç ölüm sebebi arasında.
Alkol, Neden Bu Kadar “Havalı” Görünüyor?
Alkol; dizilerde, reklamlarda, sosyal medyada çoğu zaman “sofistike”, “özgüvenli”, “cool” bir yaşam tarzının ayrılmaz parçası olarak sunuluyor. Gençler bu görsel bombardımanın ortasında büyürken, alkolün gerçek etkilerini anlamak daha da zorlaşıyor. Hele ki bu mesaj, en güvenli limanları olması gereken ailelerinden geliyorsa, işler iyice karışıyor.
Çocuğuna alkol sunan ebeveyn, onun özgüvenli değil, kararsız, kafa karışıklığı yaşayan ve sınırları erken bulanıklaşmış bir birey olmasına hizmet ediyor olabilir. Alkolle erken tanışmak, onun duygularıyla başka yollarla temas kurmasının önüne geçebiliyor.
Ne Yapmalı?
- Ergenin gelişimsel dönemini tanımak, onu bir “küçük yetişkin” değil, bir “gelişim yolundaki genç” olarak görmek.
- Sınırlar belirlemek, ama bu sınırları korku yerine açıklıkla, güvenle koymak.
- Alternatifler sunmak: Eğlenmenin, sosyalleşmenin, stresle baş etmenin alkol dışında yolları olduğunu göstermek.
- Rol model olmak: Alkol konusunda tutarsız mesajlar vermekten kaçınmak.
- Konuşmak: Yasaklamak değil, sorgulamak. “Sence insanlar neden alkol içer?”, “İçmeden eğlenebilir misin?” gibi sorularla düşünmeyi teşvik etmek.
Özetle: İzin Vermek mi, Yön Vermek mi?
Modern olmak, çocuğunu özgür bırakmak demek değildir. Gerçek özgürlük, sağlıklı seçim yapma kapasitesini kazandırmaktır. Bunun için bazen rehberlik etmeli, bazen sınır koymalı, bazen de "hayır" demeyi göze alabilmeliyiz.
Unutmayalım: Gençlik, geçici bir dönem ama o dönemde yapılan bazı seçimlerin etkisi ömür boyu sürebilir. Bir yudumun ardında ne kadar karmaşık bir gelecek saklı olduğunu görmek, sadece dikkat değil, cesaret ister.