Bir çok zaman olaylar bizim isteğimiz dışında gelişiyor. Bunları düzeltebilecegimizi düşünüp , müdahale ettiğimizde ‘de olaylar çıkılmaz bir hal alıyor. Bu duruma kobra etkisi deniliyor. Peki nerden çıktı bu kobra etkisi deyimi???

Kobra etkisi deyimi, bir dönem İngiltere ‘nin sömürgesi olan Hindistan ‘da ortaya çıkmıştır.

İngiliz askerler Hindistan ‘ın doğa yapısınını ve yılanlarla mücadeleyi bilmedikleri için çok sayıda askeri kobra’lar sokarak öldürdü.

İngiliz hükümeti daha fazla asker kaybının önüne geçmek için , kobra öldürüp getiren her Hindistan ‘lıya  1 sterlin vereceğini duyurdu.

Hintliler yılanlara aşina oldukları için bu onlar için çokta zor değildi . O kadar çok yılan öldürdülerki bir ara yılanların nesli tükenme noktasına geldi. 

Kobra bulmak zorlaşınca Hintliler farklı bir çözüm yolu buldu. İrili ufaklı yüzlerce kobra çiftliği kurdular. Artık İngilizlerin ödedikleri yılan başına 1 sterlin bütçelerini aşar duruma gelmişti .  Mecburen bu uygulamadan vazgeçtiler.

Hindular için tek çare kalmıştı artık , yılanlara bakamadıkları için hepsini doğa ‘ya saldılar. Bundan sonra Hindistan İngiliz askerleri için yaşanmaz bir hal aldı. Bir süre sonrada Hindistan dan çekilmek zorunda kaldılar. 

O zamandan bu yana ekonomide ve siyasette iyi yapalım dedikleri uygulamaların daha kötüye gitmesi durumları için bu deyim kullanılıyor.

Son günlerde ülkemizin yaşadığı döviz ‘deki artış ve siyasi çıkmazın tam karşılığıda bu aslında. 

Yapılması gereken çokta zor degil aslında, ülkemin tekrar üretime geçmesi, ilk önceligimizin tarım olması gerekiyor , köylünün desteklenmesi , ucuz mazot verilmesi gibi. Tarım otomatikman hayvancılığı tetikleyeceği için en önemli ithal kalemlerimizden olan , tarım ürünleri ve et ithalatı sorununu çözmüş olacağız .  Ve yurtdışına ihracat’la ülkemize döviz girdisi sağlayacağız . Ülkeye döviz girmeden doların düşmesini beklemek hayalden başka bir şey olamaz. 

Ve diğer bir önemli konu mutlaka ülke yönetiminde liyakatın yeniden tesis edilmesi. Öncelikle ekonomi yönetiminin uzman kişilere verilmesi gerekiyor. Gazeteciden merkez bankası başkanı, güreşçiden banka yönetim kurulu üyesi ile bu işlerin gitmeyeceğini ülkemiz her gün acı olarak görmeye devam ediyor.