Kar, kış; işi, aşı ve kafasını sokacak çatısı olana, ocağında çorbası kaynayana zevktir… Cebinde ödenmemiş faturaları olanlara, yiyecek, içecek, yakacak tasası çekenlere ve bu yüzden uykusu kaçanlara kâbus gibi gelir… Bir tarafta kış diğer tarafta salgın…

Uzmanlar, bu kışın grip ve Covid-19 hastalığına yol açan SARS-COV-2 virüsünün birlikte yayılacağı ilk kış olacağını ve bu durumun endişe verici olduğunu söylüyordu.

İngiltere'de Sağlık Güvenliği Ajansı'nın başkanı Jenny Harries, geçen yıl koronavirüs önlemleri nedeniyle grip virüsünün neredeyse hiç yayılmadığını, bu yüzden bu kış insanların grip bağışıklığının daha düşük olacağını söylüyor. Ve ekliyor: Bu kış iki virüsün birlikte yayılacağı bir kış, bu yüzden aşı olmak son derece önemli. Diyelim ki aşıyla ve mesafeyle salgından yara almadan kurtulduk. Ya enflasyon salgınından halkımızı nasıl koruyacağız? Kışı yarasız, beresiz atlatmalarını nasıl sağlayacağız? Şimdi diyorum ki, “Bu kış çok soğuk geçecek!”

Amerika’da bir köyde yaşayan ve geleneklerini sürdüren Kızılderililer, sonbaharda kabile reislerine sormuşlar: “Büyük Şef, bu kış havalar nasıl olacak, kış nasıl geçecek?” Şef, kabilesine karşı açık vermemek ve kendini sağlama almak için önlerindeki kışın soğuk geçeceğini ve kabilenin kış için odun toplamasını söylemiş. Şef, birkaç gün sonra da meteoroloji dairesine telefon açmış ve “Önümüzdeki kış nasıl geçecek acaba?” diye sormuş. Telefondaki uzman, “Bu kış, oldukça soğuk geçecek gibi görünüyor” demiş.

Bunu duyan şef, hemen kabileye daha çok odun toplamaları konusunda emir vermiş. Bir hafta sonra şef, meteoroloji dairesini bir kez daha aramış, “Bu kış gerçekten soğuk mu geçecek?” diye sormuş. Uzman, “Kesinlikle soğuk olacak” diye cevaplamış. Şef, kabilesine bu kez odun namına ne bulurlarsa toplamalarını söylemiş. İki hafta sonra şef, meteoroloji dairesini tekrar aramış ve “Bu kışın çok soğuk geçeceğine kesinlikle emin misiniz?” diye tekrar sormuş. Uzman, “Kesinlikle gelmiş geçmiş en soğuk kış olacak” yanıtını vermiş.

Şef, “Peki, nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?” sorusunu yöneltmiş. Uzman da, “Kızılderililer deli gibi odun topluyorlar” demiş.

Meteorolojiye bile bakmadan “bu kış çok üşüyeceğiz” diyebilmemiz mümkün müydü?

… Ocak ayının sonuna geldik resmen donuyoruz. Eksi dereceleri gördük, yerde 50 santimi geçmiş kar…

Gaziantep 1968 yılından bu yana ilk kez bu kadar kar gördü. Yerde yaklaşık 55-60 cm boyunda kar kütleleri oluştu. Kar yerde iken gece başlayan ayaz ve eksi 8 dereceyi kadar gören Gaziantep. Donduk resmen.

Zirai donda cabası hepsi üst üste geldi. Kar rahmet bereketi ile geldi ama !

Halkın yüzde 82’sinin, kömür ve doğalgaz alımında zorlanıyor olması bize “ bu kış gerçekten soğuk geçecek” tahminini yaptırabiliyor.

Yetkililere göre, “Döviz kurundaki artış ve Rusya'da üretimin geçen yıllara göre azalması ve Çin'in aşırı derecede kömür talebinde bulunması yüzünden, ülkemizde hem alım gücü azalacak hem de, ithal kömür sıkıntısı çekilecek. En büyük sıkıntı ise, satılan kömürün yerini dolduramamak…” Odun şu anda 1000 TL'den 1500 TL'ye kadar satılıyor. Kömür ise, 2 bin 400 TL'den 3 bin 500 TL'ye kadar satılıyor.

Kısacası kışı soğuk ve çetin yapacak olan enflasyon, zamlar, halkın alım gücünün azalması, yakıt ürünlerine ulaşamamak…

Global kriz, durgunluk, küçülmeden sonra acaba ortalık düzeliyor mu diye düşünürken, işini kaybedenlerin sayısı hızla artmaya başladı.

Bence önümüzdeki yılların en büyük sorunu işsizler ordusunun durumu. Kolay değil, hem işlerini kaybettiler, hem de borç batağındalar.

Bu işsizlerin evinde ne pişiyor? Kredi kartı ve diğer borçlarını nasıl ödeyecekler? Büyük bir kitle haline gelen işsizlerin ruh hali de içler acısı. İşsizlikle birlikte dağılan yuvalar hızla çoğalıyor. Hastane kuyruklarında bekleyen psikolojik hasta sayısı ise gün geçtikçe artıyor.

***

Kışın en ağır şartlarını yaşadığımız şu sıralarda Allah fakir fukaranın yardımcısı olsun diye düşünürken elektrik ve doğalgaza gelen kallavi zamlar…

Sosyal medyada vatandaş gelen elektrik ve doğalgaz faturalarını paylaşıyor’ Ve beddua seansı başlıyor…

Öte yandan zaten mali sıkıntı içinde ayakta kalmaya çalışan fabrika ve imalathaneler, artan elektrik maliyeti karşısında daralan üretimi daha da kısacak, sonuçta mevcut işsizler ordusuna katılım hızla devam edecek.

***

Elektriğe gelen zam, peşinden yeni zamları da getireceği için bu kış çok zor geçiyor…

Üretici, maliyeti satış fiyatına yansıtmak zorunda. Zaten daralan talep daha da daralacak. Tüketicinin bütçesi bu zamlardan olumsuz etkilenecek.

Öte yandan hızla artan bütçe açığını kapamak için de hükümetin başvuracağı ilk çare kuşkusuz petrol ürünleri ile tütün ve alkollü içkilere zamdı.

İkinci adımın bu olacağı neredeyse kesindi ve bu da gerçekleşti…

Piyasalarda zaten iş yok. Bu gelen zamlarla siftahsız kepenk kapatan özellikle küçük esnaf ne yapacak? Altından kalkmakta zorlandıkları astronomik kiraları mı ödeyecek, yoksa dükkânına mal mı sokacak? Belli ki tüketicinin yanında esnaf da iflas bayrağı çekecek. Allah hepimizin yardımcısı olsun.

Bu can sıkıcı konular ama konuşmalıyız, yazmalıyız…

'İNSANLAR ALAMIYOR'

"İnsanlar alamıyor. Ekmek, market, ulaşım, benzin... Bu hafta benzin, mazot ve LPG’ye kallavi bir zam geleceği yönünde. Halkın alım gücü meydanda. Herkes tasarrufa yönelmiş durumda, en ucuz nerede onu arıyor! Tabii bula bilirse eğer…

Her şey korkunç. Kış zor geçiyor! Hem de insanları üşütüyor!

İnsanlar ne yakıyorlar bilmiyorum. Allah fakir fukaranın yardımcısı olsun. Evi barkı olmayan, başını sokacak bi duvarı olmayanı daha da yardımcısı olsun !

Gelir dağılımdaki eşitsizlik, işsizlik, çarpık kentleşme, yakıt pazarlarının yeterince denetlenmemesi ve planlama eksikliği kışın bütün romantizmini yok ederken, yoksulluk gerçeğini bir kez daha iliklerimize kadar hissedeceğiz.

Üreterek kalkınmak zorundayız, sanayide de, tarımda da, hizmet sektöründe de bu geçerli. Üretmek zor bir iştir… Artık daha da zor...