Süper Lig’in 30.haftasında Galatasaray’ı konuk eden Gaziantep FK maçtan 3-1’lik skorla galip ayrıldı ve puanını 40 yaparak, puan tablosunda kendisini Galatasaray’ın üstüne attı ve 12. Sıraya yerleşti.
Biz geçen hafta bu maçın öneminden ve iki takım için de ne kadar kritik olduğundan bahsetmiştik. Galatasaray adına Süper Lig’de son maçlardaki oyun olarak olmasa da puan olarak yaşadığı kıpırdanmanın devamı açısından, Gaziantep FK adına da kötü gidişata son verilmesi açısından son derece önemliydi bu karşılaşma.
Galatasaray’ın iki Barcelona ve Beşiktaş maçında sergilediği oyunlar çok beğenilmiş olsa da bu oyunların devamının gelmemesi sanırım bu sene Galatasaray’ın içinde bulunduğu durumu özetliyor. Her ne kadar vasat, takım kalitesi düşük ve oyuncular arası uyumsuzluğun olduğu bir Galatasaray olsa da geriye düştüğü maçta galip ayrılması Gaziantep FK adına bu maça ne kadar önem verildiğinin göstergesi.
Gaziantep FK’da bu maça kadar son 9 maçta 1 galibiyet, 5 mağlubiyet, 3 beraberlik alınmış olması ve kötü gidişat bu maçın önemini arttırmıştı zaten. Bu maçın sadece puan anlamında değil mental ve moral açısından da takıma etkisinin önemli olacağını düşünüyorum. Sadece galibiyet için söylemiyorum bunları elbette. Mağlup olunmuş olsaydı bu etkinin negatif yönlü olabileceği, galip gelindiğin için ise pozitif yönlü olacağı kanaatindeyim.
Takım kadroları önümüze geldiğinde ilk aklımdan geçen şey Gaziantep FK’nın Kerem Aktürkoğlu’na nasıl bir önlem alabileceğiydi. Galatasaray’ın hızlı hücum oyuncuları var özellikle de Kerem buna tekniğini ekleyince çok tehlikeli olabiliyor. Erol hocanın da bu konuya çalıştığı çok net gözüküyordu. Takım boyunu kısaltarak ve sıkı savunma yaparak tam da dediğim gibi Kerem Aktürkoğlu’nun etkisini birkaç pozisyon dışında minimuma indirdi. Sağ kanatta Kitsiou’nun ayakta kalması, Kerem karşısında birkaç pozisyon dışında adeta bir gölge gibi takip etmesi bu sonucu ortaya çıkardı.
Gaziantep FK’da Sagal’ın yükselen performansı göze çarpıyor. Bu karşılaşmada rakip arkasına keyfe keder bindirmeleri, takımını ileri taşıması, savunma anlamında da ayağı yere basan ve dik duran görüntüsü Galatasaray sağ kanadını etkisiz hale getirdi. Maxim ligde üst üste 4 maçta gol atma başarısı sergileyerek bu sezon bunu başaran üç oyuncudan biri oldu. Adeta bir maestro gibi takımını yönetti. Orta alanda takımın bütün hücüm aksiyonlarında bir şekilde vardı Maxim. Sadece attığı gol değil sergilediği oyun ve üçüncü golde mücadelesi, nokta atışı pasıyla övgüyü hakkediyor. Figueredo’nın son maçlarda düşen performansı bu maçta yerini eski Figuerido’ya bıraktı. Attığı golde de bitiriciliğini konuşturdu adeta.
Gaziantep FK, Galatasaray karşısında skor olarak geri dönse de bence asıl olan Süper Lig’e de oyun olarak geri dönmesi. Gaziantep FK’nın sergilediği oyun, gösterdiği performans ve mücadelesi ile aldığı bu galibiyeti anasının ak sütü gibi haketti.
Bu oyunun devamının gelmesi ümidiyle iyi bir tatili hak etti oyuncular.
